Sünnete uymanın gerekliliği ve faydaları

Elif Hanım: “Hz. Muhammed’in (asm) yaşam tarzının hayatımızdaki yeri ve önemi nedir? Sünnete uymanın gerekliliği ve faydaları nelerdir?”

 

Sünnet hayatımızın biricik gayesidir, hedefidir, incisidir. Hayat biçimimizdir, tercih kodumuzdur, davranış modülümüzdür, yaşam tarzımızdır, Allah’ın önümüze koyduğu tek yaşama modelidir. Benliğimizi ve varlıkları kullanma kılavuzumuzdur. Bu kılavuzu yazan, benliğimizi ve varlıkları Yaratan’dan başkası değildir.

Sünnet dediğimiz şey, Allah’ın vahiyle bildirdiği her şeydir. Allah’ın yoludur. Allah’ın marziyat (razı olduğu ameller) dairesidir. Allah’ın emrettiği ve razı olduğu davranış türüdür. Allah’ın bizde görmek istediği hayat kurallarıdır, hayat modelidir.

Şimdi moda çağındayız. Her giyim tarzını bir moda rüzgârı belirlemiyor mu? Yetki kimde olursa olsun, o moda rüzgârının dışına çıkamıyoruz. Giyim tarzımızı o rüzgârdan aldığımız emirle belirliyoruz. O rüzgâr keyfimizi yönlendiriyor, zevkimizi yönlendiriyor. Allah’ın razı olduğu biçim mi, değil mi diye çoğu zaman sormuyoruz bile. O modeli alıp başımıza geçiriyoruz. Öyle benimsiyoruz ki o biçimi: Başka türlüsünü ayıpsıyoruz.

İşte sünnet, yani Hazret-i Muhammed’in (asm) yaşam tarzı bize bir model sunuyor. Tasarımı bizzat Allah tarafından yapılmış bir model. Bu modeli yaşadığımız zaman Allah’ın rızasını, muhabbetini, sevgisini, mağfiretini kazanma yoluna giriyoruz. Bakınız Âl-i İmran Sûresinde, Cenâb-ı Allah buyuruyor ki: “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”1

OKU:   “Levlake” Hadisini destekleyen ayet var mıdır?

Sünnet, Kur’ân’ın hayata geçirilmiş biçimidir, Kur’ân’ın yaşanmış halidir. Ve en büyük emirlerinden en küçüğüne kadar vahiyden ibarettir. Sünnet vahiyden başka bir şey değildir. Çünkü Necm Sûresinde Cenab-ı Allah Peygamber Efendimiz (asm) için, “O kendi keyfine göre konuşmaz. O ancak kendisine vahyolunanı söyler”2 buyurmuştur. Diğer yandan Haşir Sûresinde Cenab-ı Allah: “Peygamber size ne emretmişse onu alın, neyi yasaklamışsa ondan kaçının. Allah’tan korkun”3 diyor. Öte yandan Âl-i İmran Sûresinde yine Cenâb-ı Allah, “Allah’a ve Resulüne itaat edin”4 diye emrediyor. Keza Nisa Sûresinde Cenâb-ı Allah: “Her kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine pek büyük nimetler bağışladığı peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salih kimselerle beraberdirler. Onlar ise ne güzel arkadaştırlar”5 buyuruyor.

Kur’ân bütün sûreleriyle bizi Hazret-i Peygambere (asm) uymaya davet ediyor. Hazret-i Peygamber (asm) Kur’ân’dan başka bir şeyi yaşamadı.

Dipnotlar:
1- Âl-i İmran Suresi: 31.
2- Necm Suresi: 3, 4.
3- Haşir Suresi: 7.
4- Âl-i İmran Suresi: 32.
5- Nisa Suresi: 69.

Benzer konuda makaleler:

OKU:   Hilye-i Şerif gerçek midir, bid’at mıdır?

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir