Tokat’tan Sâliha Hanım: “Bazı cemaatler kendi aralarında kırk bir Yâsîn okumak için toplanıyorlar. Bizim de Risâle-i Nûr dersleriyle birlikte belirli günlerde Yâsîn okumayı sürdürmemiz uygun olur mu?”
Risâle-i Nûr, Kur’ân’dan gelen ışık tûfânını çağımıza yansıtan bir aynadır. Çay, kahve için bir araya geldiğimizde bilenlerimizden istifâde ile Kur’ân’ı öğrenmemiz ve birbirimize yardımcı olmamız elbette örnek bir davranış olur. Böylece bilmeyenlerimiz Kur’ân’ı öğrenir, bilenlerimiz de pekiştirmiş olur.
Yâsîn-i Şerifleri veya Kur’ân cüzlerini herkese okuyabileceği miktarda dağıtarak belirli bir sürede evde okumalarını istemek, toplandığımız zamanlarda ise yapılan hatmin duâsını yapmak daha makbule şâyân olur. Böylece bir yandan Risâle-i Nûr’dan Kur’ân’ın doğru yorumunu öğrenirken; diğer yandan topluluk ruhu içinde katıldığımız Kur’ân okumalarından feyzimizi artırmamız—Allah’ın izniyle—mümkün olacaktır. Esâsen Cevşen’i ve Risâle-i Nur’u da aynı usûl ile evde okumak için program içine almak mânevî istifâdemizi sürekli hale getirecektir.
Benzer konuda makaleler:
- Evde bulunan her Kur´ân-ı Kerim´i okumak
- Kur´ân´ı gözüyle takip etmek, okumak sayılır mı?
- Risale-i Nur okumalarında istifadeyi nasıl arttırabiliriz?
- Cemaatle namaza geç kalmak
- Kur´ân-ı Kerîm´i okuma âdâbı
- Evde itikâfa niyet edebilir miyiz?
- Cevşen´i boyunda taşımanın mahzuru var mı?
- İki maaşlı ev
- Büyükbaş veya küçükbaş adağı
- Fiilî ve kavlî duâyı elden bırakmamak
- Kur´ân-ı Kerim´i okuma adabı
- Kur´ân dinlerken zikir çekmek
- Kur’ân-ı Kerim’i okuma âdâbı
- Kuran hem emir hem tefekkür Dilidir
- Kaçan zamanı nasıl durdurabiliriz?
