Belâlar safer ayında mı yazılıyor?

Ekrem Manisalı: “Şu bilginin sıhhat derecesi nedir: ‘Safer ayında Levh-i Mahfuz’dan birinci kat sema ya 320.000 belâ inmektedir. Bu belâlar ve kazalar sene içine yayılmaktadır.

Bir dahaki safer ayına kadar bu 320.000 belâdan birinin size isabet etmesinden korunmak isterseniz, aşağıdaki duayı safer ayının ilk ve son Çarşamba günleri 100 kere mutlaka okuyunuz ve aile efradınıza ve çevrenize de tavsiye ediniz. “Ya dafi’al belâya, idfa’annal’belâya fallahu hayrun hafizan ve hüve erhamürrahimin, inneke ala külli şey’in kadir.”

DİNDE HÜRMET AYLARI VARDIR

Önce ifade edelim: Bu rivayetin dua kısmı değil, ama duadan önceki rakamlar kısmı semavi bilgilere değil; dilden dile yayılan arzî bilgilere benziyor.

Dinde duaların kabulüne vesile müjde ayları, rahmet günleri ve feyizli geceler vardır; bu tamam!

Mesela Recep, Şaban ve Ramazan ayları, nafile ve farz ibadetlerin içerisinde emrolunduğu feyiz ve bereketi yüksek üç ibadet ayıdır. Bu aylardan bilhassa Ramazan ayı ve bu ay içindeki Kadir Gecesi Kur’ân’da da ifadesini bulur. Diğer ikisi de muhtelif nafile ibadetler için münbit birer zemin teşkil ettiği sahih hadislerde ifadesini bulur.

Sahih kaynakların diğer bazı gün ve gecelerin de bereketli ve feyizli olduğunu müjdelediklerini burada zikredelim: Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Arefe gün ve geceleri, Kandil geceleri, Cuma günleri, Aşûrâ günü vs. gibi.

OKU:   Cehennem olmazsa, Cennet de olmaz!

Görüldüğü gibi İslâmiyet’te hürmet duyulan ve belli ibadetler için tahsis edilen aylar, günler ve geceler vardır.

DİNDE MUSİBET AYI YOKTUR

Fakat afetler, musibetler ve semavî belâlar için tahsis edilen muayyen her hangi bir zaman diliminden söz etmek mümkün değildir. Böyle bazı ayların musibet ayı ilan edilmesi, İslâm’ın ruhuna da uygun değildir. Bu doğru da değildir.

Safer ayını uğursuz ay sayan cahiliye Arapları idi. Safer ayı cahiliye Arapları tarafından uğursuz ay olarak tanınıyor ve bu ayda umre yapmak büyük günahlardan sayılıyordu. Resulullah (asm) Efendimiz ise “Umre her zaman helâldir!” buyurarak bu aya atfedilen uğursuzluk inancını kırmıştır1.

Ama ne yazık ki; bu ayda akdedilen nikâhların uzun ömürlü olmayacağı, bu ayda yapılan faaliyetlerin sonuçsuz kalacağı, bu ayda başlanılan işlerin uğursuzlukla biteceği tarzındaki inançların, cahiliye Araplarından beri halk arasından bir türlü silinemediğini görmekteyiz.

Yer yer yeni ilaveler de yapılıyor: Musibetlerin bu ayda plânlandığı ve dünya semasına indiği de böyle sıhhatten yoksun rivayetlerdendir.

SAFER AYININ HAYIR VE ŞERLE BİR ALÂKASI YOKTUR

Oysa unutmayalım, Resûlullah (asm) Efendimiz buyurmuştur ki: “Uğursuzluk ve baykuş ötüşünün olumsuz etkisi yoktur; Safer ayının hayır ve şerle bir alâkası yoktur; bunlar cahiliye hurafeleridir.”2

Safer ayında Levh-i Mahfuzdan 320 bin bela yazıldığı, bu belâların sene içine yayıldığı, bu belâlardan korunmak için Safer ayının ilk ve son Çarşamba günleri bahsettiğiniz duanın 100’er defa okunması gerektiği gibi rivayetleri sıhhatli kaynaklarda bulamadık.

OKU:   "Ya Sabur!" çekmek musîbeti celbediyor mu?

Ancak bahsettiğiniz dua Allah’ın esmasıyla yapılmış belâlardan Allah’a sığınma duasıdır. Güzel bir duadır. Sadece Safer ayına mahsus değil, her zaman yapılması güzel olur.

Manası şöyledir: “Ey belâları def’eden Allah’ım! Belâları bizden uzaklaştır.

Allah muhafaza edicilerin en hayırlısıdır. O merhamet edicilerin en merhametlisidir.

Allah’ım! Muhakkak ki senin kudretin her şeye yeter.(amin)”

Diğer yandan, bizim günlük beş vakit namazımız mevcuttur.

Buna ilaveten, geceleri teheccüt namazı, kuşlukları duha namazı, akşamları evvabin namazı gibi günlük nafileler de vardır ve bunların sıhhatinde hiç şüphe yoktur.

İmanımızın inkişafı için okumamız gereken günlük Risale-i Nur sayfalarımızın ve günlük derslerin ise hiç ihmale gelir tarafı yoktur!

Bütün bunlar Safer ayına mahsus değil, her güne düşen ibadetlerimizdir. Bunları ihmal etmemek şartıyla, bahsettiğiniz belâlardan Allah’a sığınma duasını da dualarımıza dâhil edebiliriz.

Dipnotlar:
1 – Buhârî, Kitâbu’l-Hac, H. No:777
2 – Buhârî, Kitâbu’t-Tıp, H. No: 1927

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir