Sünnetlerin yerine kaza namazı kılmak

Haşim Ekinci: “Çoğu zaman namaz kılıp, bırakıyordum. Namazda devamlı olmak bana biraz zor geliyordu. Şimdi tamamen kılmak istiyorum. Hanefî’yim. Sünnetlerin yerine hep kaza namazlarımı kılabilir miyim?”

 

Öncelikle, namaza başlamanızı tebrik ediyorum. Allah daim kılsın. Âmin. Kaza namazları zimmetimizde bulunan ve kılmaya borçlu olduğumuz “farz namazlardır”. Kaza namazlarının sevap ve feyzi günlük farzlarımız kadar yüksektir. Sünnet namazlar ise, farzlardan sonra ve farzlara ilâveten, derece derece bize feyiz ve sevap kazandıran nafilelerdir.

Kaza namazları ile sünnet namazların konumunu mezhep imamları tartışmışlardır. Kaza namazları hakkında serdedilen muteber görüşlerden edindiğimiz izlenim şudur: Kazası çok olup da, kendisini kaza kılmaya çok sıkı programlayan birisi, bu programını her şeye rağmen aksatmamak için, bazen sünnetler yerine kaza kılabilir. Bunda bir sakınca yoktur. Bu, namaz mükellefinin kendi tercihidir. Din buna müsaade eder.

Fakat bunu sürekli bir yol olarak benimsemek ve sünnetlerden tamamen kopmak doğru değildir. Dengeyi kurmakta fayda vardır. Şöyle ki: Vitir namazı vacip olduğundan kaza için terk etmemeliyiz. Sabah namazının sünnetini de, din sahibinin çok önem verdiği sünnet-i müekkede olduğundan kaza için terk etmemeliyiz. Ahmed bin Hanbel’e göre sair sünnetler yerine kaza kılınabilir. Sünnetler yerine kaza kılma ruhsatı, Şafiî ve Malikî Mezheplerinde de vardır.

Hanefî Mezhebine göre de, sünnetler yerine kaza kılınması en azından “vebal getirmez”; fakat mümkünse sabah namazı ile birlikte öğle ve akşam namazlarının sünnetleri de kılınabilirse daha faziletli olur.

OKU:   Ezan dinleme sünneti

Kazası çok olup da sıkı bir programa girenler bu içtihatlardan birine göre amel edebilirler.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir