Kunut duâları

Bursa’dan İhsan PAŞALIOĞLU: “Vitr-i vacibin son rekâtında okunan kunut duâları hadis-i kutsi mi, hadis mi; nedir ve mânâsını yazar mısınız?”

 

Farklı rivâyetlerden geldiğinden ve her birisi de vahiyce tanzim edilen duâ zenginliği taşıdığından yer yer mezheplerce farklı şekillerde okunan kunut duâları Cenab-ı Hak tarafından tilâvetsiz mânâ (vahy-i gayr-i metlüv) olarak nazil buyurulmuş, Peygamber Efendimiz (asm) tarafından da duâ diliyle metinleştirilmiştir. Yani kunut duâlarında mânâ Cenab-ı Hakka, metin Peygamber Efendimiz’e (asm) aittir.

Hanefîlerce okunan kunut duâlarının metni şöyledir:

“Allahümme innâ nesta’înüke ve nestağfiruke ve nestehdîke. Ve nü’minü bike ve netûbü ileyke ve netevekkelü aleyke ve nüsnî aleyke’l-hayra küllehû neşküruke velâ nekfüruke. Ve nahle’u ve netrukü men yefcüruke. Allahümme iyyâke na’büdü ve leke nüsallî ve nescüdü ve ileyke nes’â ne nahfidu nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke. İnne azâbeke bi’l-küffâri mülhık.”

Mânâsı: “Allah’ım! Biz Senden yardım isteriz. Günahlarımızı bağışlamanı ve bize hidâyet vermeni dileriz. Sana îman ederiz, Sana tövbe ederiz. Sana tevekkül ederiz. Seni senâ ederiz. Bütün hayrın Senden olduğunu bilir ve Sana teşekkür ederiz. Sana nankörlük etmeyiz. Allah’ım! Biz ancak Sana ibâdet ederiz. Ve Senin için namaz kılarız ve secde ederiz. Ve Sana koşarız. Severek ibâdet yaparız. Rahmetini umarız. Ve azâbından korkarız. Muhakkak Senin azâbın kâfirlere ulaşır.”

OKU:   Dostlukta bize düşenler

Hanbelîler kunut duâsına bu duâ ile başlamakla berâber, daha uzunca yaparlar. Onlara göre kunut duâsının devamı şöyledir:

“Allahümme’hdinâ fîmen hedeyte ve âfinâ fîmen âfeyte ve tevellenâ fîmen tevelleyte ve bârik lenâ fîmâ a’tayte ve kınâ şerra mâ gadayte inneke sübhâneke takdî velâ yukdâ aleyke innehû lâ yezillü men vâleyte velâ ye’ızzü men âdeyte tebârekte Rabbenâ ve teâleyte. Allahümme innâ ne’ûzü biridâke min sehatike ve biafvike min ukûbetike ve bike minke lâ nuhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike.”

Mânâsı: “Allah’ım! Hidâyet buyurduğun kimseler içinde bize de hidâyet nasip eyle! Âfiyet verdiğin kimseler içinde bize de âfiyet ihsan eyle! Kendisine dostluk gösterdiğin kimseler içinde bize de dostlukta bulun! Verdiğin şeylerde bize bereket nasip et ve onları bizim için hayırlı kıl! Hükmettiğin kazâların şerrinden bizi koru! Şüphesiz ki Sen, noksanlıklardan münezzeh olup her şeye hükmedersin. Ve Sana karşı da hükmedilemez. Üstün kıldığın kimse hor ve zelîl olmaz. Alçalttığın kimse de şeref ve izzet bulamaz. Sen kutlusun Rabbimiz, Sen yücesin. Allah’ım! Biz, gazabından rızâna sığınırız. Cezândan affına sığınırız. Seni hakkıyla övemeyiz. Sen Kendini övdüğün gibisin.”

Şâfiîler bu duâya ilâveten şu cümleyi de okurlar:

“Feleke’l-hamdü alâ mâ gadayte estağfiruke ve etûbü ileyke ve sallallahü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellim.”

OKU:   Fitne ve felâketlerde sorumluluklarımız

Mânâsı: “Allah’ım! Hükmettiğin her şeyle ilgili olarak hamd Sana mahsustur. Sana istiğfar ediyoruz. Sana tövbe ediyoruz. Efendimiz Muhammed’e, O’nun âl ve ashabına salât ve selâm olsun.”

Bu duâların neden farklı metinler içerdiğine gelince: Dînimiz duâ bakımından farklı alternatifler sunmuştur. Bu bir zenginliktir. Her bir duâ, bizzat Peygamber Efendimiz’in (asm) yaptığı duânın tâ kendisidir.

Esas olan Allah’a sığınmak ve bunun için mümkünse vahiyce düzenlenen metinlerle duâ yapmaktır. Her bir duâda bu istidat vardır. Her birisi Allah’a sığınan kalbimizin haşyetine ve hulûsuna tercüman olacak niteliktedir. Her birisi de hadistir. Kalbimizin Allah’a dönmesi şartıyla, hangi duâyı okumuş olursak olalım; inşallah makbuldür.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir