Tokat’tan Sâliha hanım: “Kadınların kendi aralarında başı açık ve pantolonla bulunmaları dînimizce câiz midir? Bunun dînimizdeki ölçüsü nedir?”
Her zaman mümkün mertebe azîmeti, yani emri uygulamada en makbûle geçen şekli esas almalıyız. Bizim için takvâ elbîsesi her zeminde daha makbule şâyândır. Takvâ elbîsesi örtünmede ruhsata değil, azîmete önem vermektir.
Ancak bazen ruhsattan yararlanmak da bir ihtiyaç halini alabilir. Neticede beşeriz. Her hal ve her şartta azîmeti yaşama imkânı bulamayabiliriz. Böyle durumlarda başkalarına teşvik edici ve kötü örnek olmamaya dikkat etmek kaydıyla ruhsatlardan yararlanabiliriz. Oturup kalktığımız yerin statüsü, bize yakınlığı ve mahremiyet durumu, diğer kadınlar ve çocuklar üzerindeki imajımız, giyinişimizi de, örtünüşümüzü de meşru dâire içinde bile olsa zaman zaman etkiler.
Şüphesiz Müslüman hanımların özellikle, ahlâkını ve huyunu bilmedikleri yabancı kadınların yanında daha dikkatli olmaları; onların, ziynetleriyle ilgili başkalarına laf taşımalarına imkân verecek ölçüde açık veya şeffaf giyinmemeleri önemlidir. Bu esaslara dikkat etmek kaydıyla, Müslüman kadınların kendi aralarında baş açık ve pantolonla bulunmalarında dînen bir sakınca yoktur.
Benzer konuda makaleler:
- Haremlik-selâmlık var mıdır?
- Evde hayvan figürü bulundurmak
- Sünnet Töreni
- Kadınlar kendi aralarında nasıl cemaatle namaz kılabilir?
- Celâlî ve Cemâlî isimler üzerine
- Ailede unuttuğumuz güzel prensipler
- Evlilik hazırlıkları
- Celâlî ve Cemalî isimler
- Taziye ilânlarında “teessürle” demek câiz midir?
- Risâle-i Nur´da Celâlî ve Cemâlî isimler
- Meşrû eğlence var mıdır?
- Sütkardeşliği emişi hangi yaşa kadar sürer?
- Çocukları namaza teşvik
- Risale-i Nur’da celâlî ve cemalî isimler
- Kadının örtüsü