Dinimizde burçların yeri var mıdır?

Ümit: “Dinimizde burçların yeri var mıdır? Bir takım karakterlerimizin doğum tarihlerimizle ilgisi var mıdır? Risâle-i Nur’da bu konuda bilgi var mıdır? Konu hakkında bilgi verebilir misiniz?”

Sözlükte kale, kule, hisar mânâlarına gelen “burç” kelimesi, astronomi dilinde, güneş sisteminde yer alan on iki takım yıldızının her birisine verilen addan ibârettir. Çoğulu burûctur.

Buruc, aynı zamanda Kur’ân’ın 85. sûresinin de adıdır. Bu sûre, gökyüzünün burçlarına yeminle başladığı için Burûc Sûresi adını almıştır. İfâde ilk âyette geçer. Mânâsı şöyledir: “Yemin olsun burçlarla dolu gökyüzüne.”1

Dînimizde burçların yeri, astronomi ilminin konusunu teşkil edecek derecede vardır. Astronomi ilmi bu konuda derinleşebilir. Araştırmalarını ilerletebilir ve bu yıldızlarla ilgili bir çok bilinmeyeni ortaya çıkarabilir. Teleskop ve sâir uzay inceleme araçlarından istifade edebilir. Bu yollar açıktır. Nitekim, NASA’nın ve sâir uzay merkezlerinin yaptığı iş bundan ibârettir. Netice olarak, konu genel itibarıyla pozitif bilimlerin, özel olarak da astronomi ilminin konusu oldukça İslâmiyet’e ters düşmez.

Fakat konuyla astroloji denilen, gök bilgilerini fal alanına çekerek kullanan fal-bilim (!) de ilgileniyor. Her ne kadar insanoğlu astrolojiye, yani yıldız falıyla ilgilenen bu özel alana bilim süsü vermeye çalışsa da, bunun pozitif bilimlerden uzak, yıldız ve galaksi hareketlerine dayalı olarak yapılan muhtelif kişilik ve karakter yorumlamalarından ibâret bir dal olduğu açıktır. Bu yorum dalı (bilgi dalı veya bilim dalı değil), yıldızların, galaksilerin, takım yıldızlarının veya gezegenlerin hareketleriyle insan kişiliği, insan karakteri ve insan davranışları arasında ilişki kuruyor, insanın doğumunun veya önemli olayların meydana geliş tarihine göre insanları gruplara ayırıyor. İnsanların karakter yapılarını doğum tarihlerine göre çözmeye çalışıyor. Bu yorum dalına eskiler yıldız falcılığı mânâsında “müneccimlik” diyorlardı.

OKU:   Allah´a bire bir sığınmayı gölgeleyen bir âdet: Muska

Böyle ispattan, delilden ve burhandan, yani pozitiflikten uzak yorumlamaları İslâmiyet’in onaylamasını “beklemek bile” doğru değildir. Yapılan yorumlar sadece yapanları bağlar. Yorumun yanlışlığının sorumlusu kişinin kendisidir. Nitekim kişinin karakter yapısını doğrudan Allah’a vermek gibi bir Tevhid inancı dururken; bu yapıyı Allah’ın elinden alıp yıldızların bir takım hareketleriyle ilişkilendirilecek biçimde doğum tarihlerine vermek, Tevhid inancıyla da, pozitif gerçeklerle de bağdaşmaz.

Tevhid inancına göre kişiyi karakteriyle birlikte yaratan Allah’tır. Kişinin, sahip olduğu karakteri çerçevesinde terbiye edicisi de Allah’tır. Allah kullarını doğrudan terbiye ettiği gibi, din göndererek kullarının irâdesine kapı açmak sûretiyle de terbiye eder. İnsan davranışlarını sahip oldukları karakterler içinde eğiterek dizginleyen müessese dindir. Neticede kul, karakteri nasıl olursa olsun, terbiye edilmeye hazır bir potansiyel hüviyetindedir.

Oysa yıldız falcılığında doğum tarihine göre kişiye sabitlenen karakter, eğitilir olmaktan uzaktır. Kişiye doğum tarihine göre bir karakter biçeceksiniz ve onu bu biçilmiş karaktere göre yargılayacaksınız, ona buna göre davranacaksınız. Meselâ, eğer müneccim (yıldız falcısı) hesabına göre kişiye çok alıngan olduğu söylenmişse, artık kişiye alıngan nazarıyla bakılacak, artık ona bu yaklaşımla davranılacaktır. Alıngan olmasının sebepleri araştırılmayacak. Kişi eğitime alınmayacak. Alıngan değilse bile, bu ithamla kişinin kendisini alıngan bilmesi gibi bir ucube ortaya çıkacaktır. Oysa alınganlık belirli ölçülerde herkeste vardır. Eğer birisinde fazla miktarda alınganlık varsa da, bu, doğum tarihiyle ilgili bir olay olmadığı gibi, olumlu yaklaşımlarla ve eğitimle kişinin bu yanını düzeltmesi zor değildir. Oysa yıldız falcılığı anlayışında bu çabaya yer yoktur.

OKU:   Yıldızname kaderi okur mu?

Kaldı ki, kişinin karakterini doğum tarihine göre tespit etmenin pozitif bir değeri de yoktur. Konu pozitif bilimle ispatlanmış değildir. Binlerce yıldır insanoğlu boş yere yıldız falcılığıyla uğraşıyor. Konu hâlâ burhana, delile ve ispata muhtaçtır. Konu hâlâ zanna dayalı yorumlamalardan ibârettir.

Risâle-i Nûr Kur’ân’a bağlı olarak ayı, güneşi, yıldızları, gök cisimlerini ve semâvâtı bolca tefekkür sâhâsına çekiyor; ama hiçbir zaman astroloji malzemelerini kullanarak ve burçlara dayanarak gelecekle ilgili veya gaybî yorumlara yer vermiyor. Hiç şüphesiz, bu mânâda burçlarla ilgili yorumlara inanılmasını da onaylamıyor. On Dördüncü Lem’a’da değinilen burçlar, İlm-i Nücumun teşbîhâtı arasında yer alan burçlardan başka bir şey değildir.2

Netice olarak, eskiden “ilm-i nücum” olarak bilinen astronomi, bir ilimdir. Kur’ân’dan destek alır. Fakat, astronomi bilgilerini burçlara dayalı bir takım gaybî haberler üretmekte ve gelecek hesapları yapmakta kullanmanın, yani “astroloji” olarak bilinen falcılığın gerçekliği yoktur. Bu açıdan, Tevhîd inancı da böyle fiillere değer vermiyor.

Dipnotlar:
1- Buruc Sûresi: 1
2- Lem’alar, s. 96

Benzer konuda makaleler:

OKU:   Medyum ve falcılara inanılır mı?

image_pdfimage_print

20 comments

  1. 15 yaşındayım ve parağrafınızı okumadan önce
    inanıyordum ama artık inanmamam gerektiğini biliyorum.

    1. Bencede inanınca saçma oluyor, 70 Milyon insanın her özelliği aynı olması SAÇMA

      1. Teşekkürler Aleyna kardeşim. Hala körükörüne popüler kültürün diktelerini hayatına sokmayan, araştıran, öğrenen ve gerçeğini bilmeye çalışan gençliğin olduğunu gösterdiğin ve umut saçanlardan olduğun için.

  2. Benim eşim ikiz kardeş bu durumda hem burcu hemde yukseleni aynı olması gerekiyor ama.çoook farklılar hiç benzer huyları yok masaalllah.? bazen inanıyorum sonra eşimin kardeşiyle olan farklılığı aklıma geliyor inanmıyorum şimdi bu yazıyı okuyunca hiiiic inanmam burca falan.teşekkür ederim.

  3. önceden inanırdım ama içimde hep bi şüphe vardı sizin yazınızı okuyunca burçalrn olmadığna emin oldum.aydınlattığnz için teşekkürler 🙂

  4. Merhaba ben özel bi soru sormak istiyorum bu bölümle ilgili acaba editör bana yardımcı olabilir mi

  5. Ellerinize sağlık.Hep burclar hakkinda kuşkularım vardi bunları gidermemde yardimci oldunuz.

  6. Kuran da zaten burçları şeytanlardan koruduk yazar . şeytanlar da şirkten dolayı burç kelimesinin anlamını çok farklı bi yere çekmişler .burçlara inanmıyorum şu an ama çoğu kişinin istekleri doğrultusunda değilde burçlara göre karakterini şekillendirmesi üzücü.özellikle bilim kurgu meraklılarını bu saçma inançtan koparmak zor.

  7. Zatenn inanmiyordum inananlari da kiniyordum hatta
    Bu paylasimlaarinizi okuyup bilgilerimi gelistiirdim ALLAH sizden razı olsun kardesimmm😊

  8. Gerçekten ağzıniza ve yüreğinize sağlık bizi bilgilendrdiniz aydinlattiniz bu konuda tşkler

  9. Düşüncelerimdeki bulanıklığa ışık olduğunuz için teşekkür ederim.

  10. Allah razı olsun.. Bu burçlar psikolojiyi gerçekten etkliyor. An geliyor insanın burcuna göre davranmaya başlıyorsun .Hoşuma giden bir insanı sırf burcundan dolayı kötü ön yargı beslemşitim.. 🙁 Bu işin içine bir giren yolunu şaşırıyor en iyisi hiç bulaşmamak ..

  11. Çok teşekkür ederim ara sıra aklım kayıyordu biraz benimle ilgili doğru şeyler söylüyordu ara sıra ama sizin bu yazınız ile emin oldum ki insanların hiç bir insanın ne olacağına karar veremez vermemelidir. Teşekkürler hocam kafamdaki bir kaç olguyuda temizledin

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir