Mevlana Fındıklı: “İslâmda nişanı tek taraflı bozmak caiz midir? Bu durumda kul hakkı çiğnenmesi söz konusu mudur? Şizofren hastalığı nişan bozmak için haklı sebep midir yoksa katlanılması gereken bir durum mudur?”
Nişan nikâh akdi sayılmaz. Fakat verilmiş bir sözdür. Söz kesilmeden önce karşılıklı birbirini iyi tanımak, birbirinin olumlu ve olumsuz yanlarını gerçekçi olarak öğrenip değerlendirerek karar vermek, karar verirken aceleci olmamak, karar verdikten sonra da, ortaya çıkan yeni ve olumsuz bir durum olmadıkça sözü veya nişanı bozmamak gerekir. Eğer tarafların birinde önceden söylenmemiş olumsuz bir durum ortaya çıkmışsa, diğer taraf için yeniden durum değerlendirme hakkı doğar. Fakat, durum değerlendirmesi yapılırken insaflı olunmalı, hatalar ve eksiklikler olduğundan fazla büyütülmemelidir.
Taraflardan biri sözü veya nişanı bozması halinde, diğer tarafla helâlleşmelidir. Daha önce verilen hediyeler iade edilir. Fakat adet olarak sözü veya nişanı haksız yere bozan taraf, verdiği hediyeleri geri almaz. Böylece diğer tarafla helâlleşmiş olur. Eğer daha önce yeterli hediye vermemişse, nişanı sebepsiz bozan taraf olması sebebiyle hediye verir.
Nişan bozma sebebiyle kul hakkı çiğnemekten kurtulmak için, helâlleşmek şarttır. Kavgalı ayrılmamak, medenice ve gönül alarak ayrılmak gerekir. Hastalıkların nişan bozma sebebi olup olmayacağı kişiye göre, hastalığa göre, tercihe göre değişir. Fakat, nişanın başlangıcında bilinen ve kabullenilen bir hastalık için nişan bozmak doğru olmaz.
Benzer konuda makaleler:
- Oruç bozmak
- Hastaya ciddi bir hastalığını söylemek doğru mu?
- Tazminat şer´an caiz midir?
- Orucu bozan davranışlar
- Farklı mezhepleri uygulamada nelere dikkat edelim?
- Nafile orucu bozmak
- Orucu bozan ve bozmayan davranışlar
- Oruçlu iken muâyene
- Ameli güzel olan Mü´minler huzurla ölürler
- Sünnetleri Terk Etmek
- Gönül nikâhtan sonra devreye girmeli
- Kefâret orucunu bozmak
- İslâm Dininde mehir
- Orucu kasden bozmak
- Kaza orucunu kasten bozan birisi kefaretle yükümlü olur mu?