Korkunun dereceleri ve Allah korkusu

İhsan Bey: “Korku kötü bir duygu mudur? İmandan mıdır?”

ALLAH KORKUSU İMANIN GEREĞİDİR

İnsan Allah korkusunu hayatının hareket noktası bilirse kötülük yapamaz. Zulüm yapamaz. Hakkı ve hukuku gasp edemez. Kamu malını, devletin malını, milletin malını talan edemez. Başkasına zarar veremez. Gönül kıramaz. Karıncayı incitemez.

İnsana, imana ait değerleri kazandırmazsanız cezası kendi içinden gelir. İtaat etmez. Saygı ve merhamet nedir bilmez. Ahlâk ve edepten nasibini almaz. Toplumda bir çıbanbaşı gibi olur.

Aslında toplumumuzu ve İslâm toplumlarını bu gün kavuran şey, iman zaafından başka bir şey değildir. İman talan olunca, kardeşlik de, uhuvvet de, merhamet de, insaf da, iz’an da, din de talan oluyor! Ortalık toplum huzurunu bozucu, ne dediğini bilmeyen, işi gücü kaos üretmekten ve kargaşa çıkarmaktan başka bir şey olmayan, dış zalimlerin kovasına su taşıyan bir yığın anarşiste kalıyor.

Bunlarla silâhlı mücadele ise en çaresiz çözüm!

Her gün gelen ölüm haberleri yüreğimizi yakıyor.

Rabbim iman ve iz’an versin ve insanımızı Allah korkusu ile muhafaza eylesin. Âmin.

Allah korkusu ulaşmamız, yaşamamız ve korumamız gereken fazîletlerin başında gelir. Kur’ân insanları Allah korkusuna çağırıyor. Rabb’inden “korkan” kimseye “iki Cennet” vaad eden1 Cenâb-ı Hak başka bir âyette, “Benden korkun!”2 buyurur. Bir başka âyette ise, “Allah Kendisinden korkmanızı emrediyor.”3 buyurulur.

OKU:   İhlâsı bilerek kırmak

Peygamber Efendimiz de (asm) bizi Allah korkusuna çağırıyor: “Bir mü’minin kalbinde korku ile ümit birlikte bulunursa, muhakkak Aziz ve Celil olan Allah ona umduğunu verir, korktuğundan da emin kılar.”4 buyuran Allah Resûlü (asm), bir hadis-i kudsîde de, Allah’ın şu sözünü naklediyor: “İzzetime ve celalime yemin ederim ki, bir kuluma iki emniyeti ve iki korkuyu birden vermem: Kulum dünyada azabımdan emin olursa, Kıyâmet Gününde ona korku veririm. Kulum dünyada Benden korkarsa, kullarımı topladığım gün onu azabımdan emin kılarım.”5

ALLAH KORKUSU FAZİLETİN ZİRVESİDİR

Bedîüzzaman, korkuyu yöneldiği makam itibariyle iki gurupta ele alıyor:

Korku, ya halka, ya da Hâlık’a dönük olarak yaşanır.

Yani insan ya Allah’ın yarattıklarından korkar, ya da Allah’tan.

Üçüncü bir ihtimal yoktur.

Allah’tan korkmanın, O’nun rahmetinin şefkatine yol bulup sığınmak demek olduğunu kaydeden Üstad Hazretleri, korkunun bir kamçı olduğunu ve kişiyi Allah’ın rahmet kucağına attığını beyan eder. Yani Allah’tan korkmak faziletin ta kendisidir. Faziletin zirvesidir.

Bedîüzzaman’a göre, Allah korkusu ile Allah’ın merhametine, mağfiretine, affına, sevgisine, şefkatine, rahmetine ve re’fetine ulaşılır.

Allah’tan korkan, Allah’tan başkasının çirkin, netîcesiz, musîbetli ve belâlı korkularından da kurtulur.

HALKTAN KORKMAK BELÂDIR

Halktan maksat yaratılan her şeydir.

Allah korkusu olmadığında, kişi, korku duygusunu yine mutlaka kullanır ve bu defa Allah’tan başka şeylerden korkmaya mecbur ve mahkûm olur. Öyle şeylerden korkar ki, o korku sonuçta hiçbir işe yaramadığı gibi, korkulan şeyin ne merhameti, ne acıması ve ne de şefkati söz konusu olmaz. Bilâkis böyle korkular insan ruhuna elem verici belâlar, ıztırap verici acılar ve yürek yakıcı hüzünler doldurur. Böylece insan, yüreğinde Allah’tan başka şeylerin korkusunu taşımanın cezasını “dünyada” görmüş olur.6

OKU:   Dünyada cezası hemen verilen günahlar

Korku damarı hayatı korumak için verilmiştir. Beş altı ihtimalden bir ihtimal ile korkmak ihtiyattandır, meşrûdur, insanın kendisini savunduğu bir mekanizmadır. Yirmi, otuz, kırk ihtimalden bir ihtimal ile korkmak ise en fazla evhamdır, korkaklıktır, hayat için azaptır.7

Dipnotlar:

1. Rahmân Sûresi, 55/46.
2. Bakara Sûresi, 2/40.
3. Âl-i İmrân Sûresi, 3/28.
4. Câmiü’s-Sağîr, 3/3348.
5. a.g.e., 3/2896.
6. Sözler, s. 322.
7. Mektûbât, s. 404.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir