Cennette herkes Allah’ı görecek midir

Yüksel Nart: “Cennette rüyet herkes için var mıdır? Yoksa amele göre midir?”

CENNETTE DERECELER VARDIR
Cennette makam ve dereceler vardır. Herkesin ameli ve itaati bir değildir, yani feyiz, fazilet ve hidayetten nasiplenme manasında özgül ağırlığı farklıdır.
Fakat herkes amelinin mizandaki ağırlığına göre Cennette kendisine bir yer bulacaktır.
En yüksek dereceli olan da, en aşağı derecede olan da –ki Cennette aşağılık kimse olmaz- Cennette nefislerinin iştiha duyduğu her şeye, istediği her saadete ulaşacaktır.

DERECELERİN MANİ OLMADIĞI HUSUSLAR
Cennette derecelerin mani olmadığı hususlar vardır ve başlıcaları şunlardır:
1- Allah’ı görmeye mani değildir. Dereceler söz konusu olmaksızın, her Cennete girenin rüyet-i cemalullaha nail olacağı, yani Allah’ı göreceği müjdelenmiştir.
Şu âyet çok açıktır: “Kıyamette ışıl ışıl parlayan yüzler, Rablerine bakacaklardır.”1
Peygamber Efendimiz’in (asm) bu âyeti tefsir sadedinde verdiği şu müjde Kütüb-ü Sittenin bütün kitaplarında mevcuttur: “Gökteki şu Ay’ı nasıl net görüyorsanız, (Cennette) Rabbinizi, böyle açıkça göreceksiniz. O’nu görmekte sıkışıklığa düşmeyeceksiniz. O’nu rahatça göreceksiniz.”2
Bediüzzaman, rüyetin Mi’racın bir meyvesi olduğunu beyan etmiş ve demiştir ki: “Rü’yet-i Cemâlûllah meyvesini kendi aldığı gibi, o meyvenin her mü’mine dahi mümkün olduğunu, cin ve inse hediye getirmiştir.”3
Ehl-i Sünnet itikadı, Cennete her girenin derecesi ne olursa olsun Allah’ı göreceği şeklindedir.
2- Sevdiklerini görmeye mani değildir.
Enes bin Malik (ra) der ki: Bir adam geldi ve Resul-i Ekrem Efendimize (asm):
“Ya Resûlallah! Kıyamet ne zaman kopacak?” dedi. Resul-i Ekrem (asm):
“Sen kıyamet için ne hazırladın?” buyurdu. Adam:
“Allah’ın ve Resulünün (asm) sevgisinden başka bir şey hazırlayamadım yâ Resûlallah!” diye cevap verdi.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem (asm):
“Muhakkak sen sevdiğinle berabersin!” buyurdu.4
Enes (ra) der ki: “Biz İslâm’a girdikten sonra Hazret-i Peygamber’in (asm), “Sen sevdiğinle berabersin!” sözünden dolayı duyduğumuz sevincin üstünde daha şiddetli bir sevinç duymadık. Ben, Allah’ı, Resulünü, Ebu Bekir’i ve Ömer’i severim. Ben onların hayır işlerine benzer hayır ve ibadet işlememiş olsam bile, onlara olan bu sevgim sebebiyle ahirette onlarla beraber olacağımı Allah’ın kerem ve inayetinden umarım.”5
Bediüzzaman Hazretleri, makam ve derecelerin kişileri, birbirini sevmek şartıyla dünyada bile ayırmadığını tesbit ettikten sonra der ki:  “Elbette, dâr-ı saadet ve ebediyet olan Cennette, bittarîkı’l-evlâ, dost dostu ile beraber iken, her birisi istidadına göre sofra-i Rahmânirrahîmden, istidadları derecesinde hisselerini alırlar. Bulundukları Cennetler ayrı ayrı da olsa, beraber bulunmalarına mâni olmaz.”6
Keza bu hadisin müjdesine göre kişi eğer Allah’ı seviyorsa, Allah’ı görecektir.

OKU:   Yok olmaktansa Cehennem rahmettir

DERECELER CENNETTE HAZ ALMAYA MANİ DEĞİLDİR
3- Canının çektiği ve gözünün hoşlandığı her şeye ulaşmaya ve haz almaya mani değildir.7
4- Korkusuz ve hüzünsüz yaşamaya mani değildir.
Çünkü Cennette mahrumiyet yoktur. Kur’ân bildiriyor ki: “(Allah şöyle der:) “Ey kullarım! Bugün size korku yoktur, size hüzün de yoktur.”8
Eğer ehl-i cennetten bazıları rüyete mazhar olmasaydı, bu hüzün onlara yeterdi.
Oysa Cennet hüzün yeri değildir.
5- Cennete varis olmaya, Cenneti kendi mülkü saymaya ve Cennette ebedî kalmaya mani değildir. Cennet, derecesi ne olursa olsun, mü’minin kendi mülkü gibidir. Ve derecesi ne olursa olsun her mü’min Cennette ebedî kalacaktır.9

Dipnotlar:
1- Kıyamet Sûresi: 22, 23.
2- Buhârî, Tevhid 24; Müslim, Mesacid 211, (633); Ebu Davud, Sünnet 20, (4729); Tirmizî, Cennet 16, (2554).
3- Bediüzzaman, Sözler, s. 534.
4- Buhârî, Edeb: 96; Müslim, Birr: 165; Tirmizî, Zühd: 50; Dârimî, Rikak: 71.
5- Müslim, Birr, 50.
6- Bediüzzaman, Sözler, s. 461.
7- Zuhruf Sûresi: 71.
8- Zuhruf Sûresi: 68.
9- Zuhruf Sûresi: 72.

Benzer konuda makaleler:

OKU:   Azapta tecellî eden adalet

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir