Resûlullah’ın (asm) Hazret-i Hatice ile evlenmesi

Bandırma’dan Mustafa Ataç: “Peygamber Efendimiz (asm) kaç yaşında evlendi? Bu evlilik nasıl gerçekleşti? Yedinci Mektup’ta geçen şu cümleden on beş yaşında evlendiği çıkar mı? “On beş yaşından kırk yaşına kadar, hararet-i gariziyenin galeyanı hengâmında ve hevesat-ı nefsaniyenin iltihabı zamanında, dost ve düşmanın ittifakıyla kemal-i iffet ve tamam-ı ismet ile Haticet-ül Kübra (ra) gibi ihtiyarca bir tek kadın ile iktifa ve kanaat eden bir Zât’ın kırktan sonra….” 1

ÖRNEK BİR İFFET  

Hazret-i Haticetü’l-Kübra ile evlendiğinde Peygamber Efendimiz (asm) 25 yaşında idi. Yani bu evlilik “hararet-i gariziyenin galeyanı hengâmında” yapılmıştır. Yani bu esnada Peygamber Efendimiz (asm) gençlik hararetinin galeyanı döneminde bulunuyordu. Fakat bu dönem yaklaşık 15 yaşında başlayan bir dönemdir. Cümleden anladığımız, Peygamber Efendimiz’in (asm) evlilik yaşının on beş olduğu değil, hararet-i gariziyenin galeyanı hengâmının on beş yaşında başladığıdır. Resulullah Efendimiz (asm) böyle bir yaşa girdikten sonra, 25 yaşına gelince, kırk yaşında ihtiyarca bir tek kadınla evlenmiş, bu mübarek kadınla iktifa ve kanaat etmişti.

Hazret-i Haticetü’l-Kübra validemiz o esnada kırk yaşında bulunuyordu. Asalet, şeref, zenginlik ve güzellik bakımından Kureyş hanımlarından üstündü. Peygamber Efendimiz’i (asm) çocukluğundan tanıyordu ve O’nun ahlâkına hayrandı. Aynı zamanda dürüst bir iş kadını olan Hazret-i Hatice (ra) için, Peygamber Efendimiz’in (asm) doğruluğu, güvenilirliği ve dürüstlüğü bu evliliğin itici gücü oldu.

OKU:   Kısmetimizi ararken

BU ZATI İYİ İZLE 

Hazret-i Hatice validemiz (ra) milâdî 556 yılında Mekke’de doğdu. Babası Esedoğulları kabilesinden Hüveylid, annesi Âmiroğullarından Fatma bint-i Zaide b. Cündeb’tir. Anne de baba da Kureyş’tendir. İffette üstünlüğü sebebiyle İslâm’dan önce “tahire” unvanıyla anılmış, Resulullah’ın (asm) en büyük eşi olması sebebiyle de “Kübra” lâkabıyla tanınmıştır.

Resulullah Efendimiz (asm) 25 yaşlarına geldiğinde Hazret-i Hatice (ra) kendisine ticarette iş birliği teklif etmiş, kabul etmesi halinde iki kat kâr vereceğini vaad etmişti. Daha önce Hazret-i Hatice (ra) ticaret mallarını kiminle gönderse mutlaka zarara uğrar, satışı yapanlar hile ile kârı aralarında paylaşırlar ve Hazret-i Hatice’ye az bir şeyle dönerlerdi. Hazret-i Hatice’nin yardımcısı Meysere bunu fark eder, ama bir şey diyemezdi.

Bu defa Resulullah’ı (asm) ticaret malları ile gönderdiğinde yine Meysere’yi yardımcı verdi. Meysere’yi sıkı sıkıya tembihledi:

“Bu zatı iyi izle. Ne görürsen bana söyle!”

KUTLU EVLİLİK GERÇEKLEŞİYOR  

Resulullah (asm) Meysere ile yola çıktı. Daha ilk plânda güneşten koruyan bir bulutun üzerlerinde gölge yapması Meysere’nin dikkatinden kaçmadı. Suriye taraflarında satış gerçekleştiğinde Resulullah (asm) gayet şeffaf bir şekilde satılan malları Meysere ile birlikte hesapladı ve satışın kârını âdil biçimde ortaya çıkardı. Beklenilenin üzerinde yüksek bir kâr elde edilmişti. Buna Meysere’de şaşırdı. Önceki adamlar hesaplamayı gizli kapaklı yaparlar, bir sürü zarar ileri sürerlerdi.

Meysere bütün bu gördüklerini hayranlıkla Hazret-i Hatice’ye (ra) anlattı.

OKU:   Risâle-i Nur´da zekât

Bu müsbet haberden sonra Hazret-i Hatice (ra) Peygamber Efendimiz’le (asm) evlenmeye karar verdi ve bizzat kendisi Nefise bint-i Münye’yi aracı yaptı. Resulullah da (asm) bu şerefli evliliği kabul etti.

Bediüzzaman Hazretleri bu kutlu evliliği Resulullah Efendimiz’in (asm) mükemmel ismetine ve eşsiz iffetine örnek olarak zikreder. Çünkü 25 yaşındaki bir gencin, gençliğinin hararetli zamanında kırk yaşında bir kadınla evliliği kabul etmesi ve bu mübarek hanımla bir ömür saadet içinde bir evlilik hayatı yaşaması, ancak iffetten, ismetten, şereften, muhabbetten başka bir şeyle izah edilemez.

Dipnot:
1-Mektubat, s.27.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir