Keza Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm’ın, “Şüphesiz Kıyamet Günü haklar sahiplerine verilecektir. Hatta boynuzsuz koyun için, boynuzlu koyuna kısas yapılacaktır”2 hadisi—hayvanlardan en yumuşak huyu ile tanınan koyunun seçilmesi—ve bu hadisle ilgili Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin yorumları3, bize, kul hakkı sorgusundan hayvan da olsa, mecnun da olsa, deli de olsa, bunak da olsa, çocuk da olsa, şehid de olsa hiçbir canlının ve hiçbir kimsenin hariç kalmayacağını bildiriyor.
Konuyla ilgili şu hadisleri inceleyelim:
* Bir adam sordu: “Ey Allah’ın Resûlü, Allah yolunda öldürüldüğüm takdirde, bütün günahlarım bağışlanır mı?”
Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm:
“Evet, sen sabreder, mükâfaât bekler, geri kaçmadan ileri atılır vaziyette olduğun halde öldürülürsen bağışlanır!” buyurdu.
Peygamberimiz (asm) az sonra adama tekrar:
“Nasıl sormuştun?” buyurdu.
Adam, sorusunu aynen tekrarladı. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm:
“Evet, kul borcu hariç, bütün günahların affedilir. Cebrail bunu bana şimdi bildirdi!” buyurdu.4
* Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:
“Kimin iki hanımı olur ve aralarında adaletli davranmazsa kıyamet günü vücudunun yarısı felçli olarak gelir.”5
* Ebû Mûsa radiyallâhü anh anlatıyor: “Resûlullah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:
“Allahu Teâla nazarında, bir kulun Allah tarafından yasaklanan büyük günahlardan sonra, beraberinde getirebileceği en büyük günahlardan biri, kişinin ödenecek karşılık bırakmadan üzerinde kul borcu olduğu halde ölmesidir.”6
Sorularınıza gelince: 1- Hayvanların, “haklar” konusunun dışında hesaba çekilecekleri bir konu olduğu bildirilmemiştir. Hayvanların amellerine göre muâmele görecekleri muhakkaktır. Bediüzzaman, ahirette hayvanların kendilerine münasip bir tarzda mükâfat veya cezalarının olacağını söylemiştir.7 Fakat şüphesiz onlar üzerinde de, umumî hakların dışında Cenâb-ı Hakk’ın ikram ve iltifatının bulunacağı, rahmetinin şenindendir.
2- İnsanlardan akıl sahibi olmayanlara da üzerlerinde bulunan kul hakkının hesabının sorulacağı ve bunun ödettirileceği anlaşılmaktadır. Fakat bu husus, Cenâb-ı Hakkın rahmetiyle muamele etmeyeceği şeklinde anlaşılmamalıdır. Yani, çocuk, deli, mecnun, bunak ve bunlar gibi aklî ehliyeti olmayan kimselerin, bilmeden ve kasıtsız olarak yedikleri haklar konusunda Cenâb-ı Hakkın lütfuyla muamele buyurması, hakkı yenen kişiye fazlından sevap lütfetmesi veya Cennetini genişletmesi, böylece aklî ehliyeti olmayan kimsenin hesabını kolaylaştırması elbette Allah’ın sonsuz rahmetinden umulur. Nitekim Cenâb-ı Hak: “Ben kulumun hüsn-ü zannı üzereyim”8 buyurmuştur. Cenâb-ı Hak hakkındaki hüsn-ü zannımız budur. Takdir Allah’ındır.
3- Akıl ve cüz’î irade (cüz’-î ihtiyarî) birlikte kullanılan ve birbirini tamamlayan ruhun birer aktif unsurudur. Akılsız cüz’î irade bütün canlılarda vardır. Fakat hesaba çekilmekte şüphesiz akıl ölçüdür. Akıl olmadığında cüz’î irade, “kul hakkı” dışında tasarruflarından sorumlu değildir. Kul hakkının da—böyle aklî ehliyetten yoksun olanlar için—Cenâb-ı Hakkının husûsî şefkatiyle ve merhametiyle bertaraf edileceği, hak sahibine fazl-i İlâhî ile feyiz ve sevap lütfedileceği umulur. Nitekim Allah’ın rahmetinden umudumuzu kesmemekle emrolunduk.9
Dipnotlar:
1- Bakınız: Riyâzu’s-Sâlihîn, 218
2- Riyâzu’s-Sâlihîn, 204
3- Lem’alar, Y.A. Neşr., 2003, s. 339
4- Müslim, İmâret 117, (1885); Muvatta, Cihad 31, (2, 461); Nesâî, Cihâd 32, (2, 33)
5- Ebu Davud, Nikah 39, (2133); Tirmizî, Nikah 42, (1141); Nesâî, İşterü’n-Nisa 2, (7, 63); 6- Ebû Dâvud, Büyû 9, (3342)
7- Lem’alar, Y.A. Neşr., 2003, s. 339
8- Buhârî, Tevhîd, 15; Tirmizî Tevbe, 1
9- Zümer Sûresi: 53
Benzer konuda makaleler:
- Mahkeme-i Kübra´da büyük duruşma
- Mahkeme-i Kübra´da büyük duruşma
- Mahkeme-i Kübrâ´da akıl ve kul hakkı
- Abdestsiz Risâle Okumak
- Sahabelere Neden Yetişilmez?
- Hayvana zulüm
- Kul hakkının affedilmesi
- Evde hayvan figürü bulundurmak
- Sahabelere yetişilmez; ama örnek alınır
- Hakkı bâtıldan ayırmak
- Aşere-i Mübeşşere kimlerdir?
- Kölelik ve İslâmiyet
- Düğünlerimizde sünnet ölçüsü
- İnsaniyet-i kübra modeli: Hazret-i Muhammed(asm)
- Hak ve bâtıl üzerine