Arş’ın anahtarlarını taşıyan âyetler

İzmir Çamdibi’inden Muzaffer Kılınç: “1- Amenerresulü okumanın fazileti nedir? Bu âyetleri okurken ‘va’fü annâ, vağfirlenâ, verhamna’ duâlarında,—ki burası âyet arası oluyor—âmin denilir mi?
2- Cuma hutbelerinde hoca sesli duâ yapıyor, cemaat de amin diyor. Cemaatin âmin demesi doğru mudur? Bu durumda ne yapılmalıdır?”

ARŞ’IN ALTINDAN GELEN HAZİNE

Bakara Sûresinin son iki âyeti olan ve Âmenerresulü ile başlayan âyetin en büyük müjdelerinden birisi dinde teklif-i mâlâyutak, yani dinde güç yetirilmeyen emirlerin olmadığı ifadesidir.1

İbn Abbas (ra) rivayet ediyor ki: Peygamber Efendimiz (asm) Cebrail’le (as) birlikte olduğu bir sırada gökte bir gürültü duyuldu.

Bunun üzerine Cebrail göğe doğru baktı ve şöyle dedi:
“Bu, gökte daha önce hiç açılmamış bir kapının açılışının çıkardığı sestir.”
Bu kapıdan bir melek çıktı ve Peygamberimizin (asm) yanına inerek dedi ki:

“Müjdeler olsun ya Muhammed! Sana, daha önce hiçbir peygambere getirmediğim iki nur getirdim. Biri Fatiha Sûresi, diğeri de Bakara Sûresinin son âyetleridir. Onlardan ne okusanız, mutlaka size verilir.”

Bir diğer hadislerinde Peygamber Efendimiz (asm): “Bakara Sûresinin sonu, bana arşın altındaki hazineden verildi” buyurdu.

ALLAH’IN AFV VE MAĞFİRETİNİN BELGESİ

Yine İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: “Âmenerresulü” diye başlayan âyet indiğinde Peygamberimiz (asm) onu okudu. ‘Ğufraneke Rabbenâ’ (Rabbimiz bağışlamanı dileriz) cümlesine gelince, Allah:

OKU:   Küsmekte neden haksızız?

“Sizi bağışladım” buyurdu.

Peygamberimiz (asm), “La yükellifullahü nefsen illâ vüs’ahâ…… Rabbena lâ tuâhiznâ in-nesiynâ ev ahta’nâ” (Allah hiç kimseye güç yetirilemeyecek yük yüklemez…….. Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma!) cümlesini okuduğunda, Allah:

“Size kaldıramayacağınız yük yüklemeyeceğim” buyurdu.  Peygamberimiz (asm), “Va’fü annâ! Vağfirlenâ!” (Bizi affet, bizi bağışla) cümlesini okuyunca, Allah:

“Size mağfiret ettim. Sizi bağışladım.” buyurdu. Peygamberimiz (asm), “Ver’hamnâ!” (Bizi esirge, bize merhamet et!) cümlesini okuyunca, Allah:  “Sizi esirgedim, size rahmetimle muamele yaptım.” buyurdu.

Peygamberimiz (asm), “Fe’nsurnâ alel-kavmi’l-kâfirin” (Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et) cümlesini okuyunca, Allah:

“Size yardım ettim.” buyurdu.2

Rivayetlerde, Peygamber Efendimiz (asm) bu âyetlerde bu şekilde duâ ederken, meleklerin “Âmin” dedikleri bildiriliyor.3

Keza Ebu Meysere’den gelen bir diğer rivayete göre de, Cebrail, Peygamber Efendimiz’e (asm) bu âyetlerdeki duâlarda “âmin!” demeyi telkin etmiştir.4

Bu durumda Arş’ın altından gelen bir hazine olan ve Allah’ın afvının, mağfiretinin ve merhametinin açık bir belgesi hükmünde bulunan Âmenerresulü âyetlerinde geçen bu duâları dinlerken “Âmin!” dememiz sünnet bulunmaktadır.

CUMA HUTBESİ DİNLERKEN ÂMİN DENİR Mİ?

Cuma hutbesi farzdır. Hatta namaz hükmündedir.

Dolayısıyla burada sünnet olan, hutbe okunurken hiç konuşmadan ve hiç hareket etmeden hutbeyi dinlemektir. Peygamber Efendimiz (asm) hutbe okunurken konuşan birisine “Sus!” demeyi bile yasaklamıştır.

Cuma hutbesi okunurken konuşmak, tespih çekmek, hapşırıp “elhamdülillah” diyene “yerhamükâllah” demek, selâm vermek ve selâm almak, salâvat getirmek, hutbede yapılan duâya “âmin!” demek mekruhtur.

OKU:   Günahların bağışlanması ve duâların kabulü

Hutbede Arapça duâ yapmak ise sünnettir. Günümüzde Arapça’nın yanında Türkçe de duâ yapıldığından, cemaat otomatikman ve sesli olarak âmin diyor. Bu konuda hocaların cemaati uyarmalarında fayda var. Burada âmin denecekse sadece kalben denmelidir. Açık sesle söylenmemeli, dil ile telâffuz etmemelidir.

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, s. 73.
2- İzzet Derveze, Et-Tefsiru’l-Hadis.
3- Fahreddin Razi, Et-Tefsiru’l-Kebir.
4- Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir