Mesleğimizin esasları ve İhlâs Risalesi

Celal Sağır: “İhlâs Risalesinde geçen, ‘Cadde-i Kübrâ-yı Kur’âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var.’1 Cümlesini açar mısınız? Mesleğimizden ayrılmak ne demektir?”

 MESLEĞİMİZİN ESASLARI İHLÂS RİSALESİNDE

İhlâs Risalesi, Cadde-i Kübrâ-yı Kur’âniye olan mesleğimizin esaslarını ve sınırlarını çiziyor. Bu esasları iyi kavrayıp amel haline getirdiğimiz ölçüde, biz bu mesleğin içindeyiz demektir. Ameldeki kusurumuz ölçüsünde de, bu meslek bizi dışarıda bırakıyor demektir.
Bu mesleğin dışında kalmakla, haliyle zayıf düşeceğiz. Bundan da hiç şüphesiz biz değil, dinsizlik kuvveti kazanacaktır. Üstad Hazretlerinin uyarısı budur.
İhlâs Risalesinde, mesleğimizin esasları olarak dört temel husus nazarımıza veriliyor:

BİRİNCİ ESAS: AMELİNİZDE ALLAH’IN RIZASI OLACAK

“Amelinizde rıza-ı İlâhî olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.”2
Bu esastan çıkarabildiğimiz meslekî prensipler:
Bütün dünya senin aleyhinde olsa da, sen Hakk’ın razı oluşunu yeterli göreceksin. Hakkı menfaat için değil, itibar için değil, hak için arayacaksın. Hakkı bulduğunda taviz vermeyeceksin! Hak budur diyeceksin! Dik duracaksın! Para, pul, patron, lider, hatır, parti, tarafgirlik hakka olan sadakatini ve haktaki sebatını ve istikametini bozmayacak!
Halk böyle düşünüyor, çoğunluk buraya gidiyor; öyleyse doğrusu böyledir demeyeceksin. Hakkı savunursam yalnız kalırım, kınanırım, dışlanırım, bana kimse taraf olmaz, tirajım düşer, saygınlığım kalmaz demeyeceksin.
Hakkı savunmanın bedeli ağır olacaktır; katlanacaksın!
Aksi takdirde kuvvet karşısında hakkı savunmazsan, mesleğin birinci esasından ayrılmış olursun. Sen ayrılırsan, bundan dinsizlik kuvveti kazanır. Neticede sen, “dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım” etmiş olursun.

OKU:   Şeairden olan emirler

İKİNCİ ESAS: TENKİT ETMEYECEKSİN

“Bu hizmet-i Kur’ânîyede bulunan kardeşlerinizi tenkit etmemek ve onların üstünde faziletfuruşluk nev’inden gıpta damarını tahrik etmemektir.”3
Zor bir esastır.
Çünkü insanların hataları olur, kusurları olur, aykırı duruşları olur. Doğru bildikleri yanlışları olur, zaafları olur.
Ama sen kardeşini tenkit etmeyeceksin. Üzerinde faziletfüruşluk yapmayacaksın. Onunla, bildiklerini nezih bir üslûpla paylaşabilirsin. Ama seni dinlemediğinde, sen de onu yok saymaya çalışmayacaksın. Sana muhalefet etse de, sen onunla kardeşlik hukukunu çiğnemeyeceksin.
Eğer kardeşlik hukukunu çiğnersen, “mesleğimizden şimdi ayrılanlar” tokadına müstahak olursun; gücün kırılır, kuvvetin gider. Bu durum dinsizliğin işine yarar.
Ve neticede sen böylece, “bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım” etmiş olursun.

ÜÇÜNCÜ ESAS: KUVVETİNİ İHLÂSTA VE HAKTA BİLECEKSİN

Bütün kuvvetin ihlâsta ve haktadır.
Güçte, kuvvette, iktidarda, saltanatta, parada, çoğunluğun oylarında değildir.
Sırtını dayayacaksan kuvvete değil, hakka daya!
İhlâsı ve hakkı önemsemeyip, hizmet niyetiyle de olsa gücü, kudreti, iktidarı, saltanatı, parayı önemsersen, “mesleğimizden şimdi ayrılanlar” sınıfına girersin. Çünkü bu nezih meslek seni içinde barındırmaz. Ve bu ayrılışla,“dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım” ederek Hazret-i Ali’nin (ks) ve Hazret-i Gavs-ı Âzam’ın (ks) tokadını hak edersin.

DÖRDÜNCÜ ESAS: KARDEŞİNDE FÂNİ OLACAKSIN

Kardeşinin meziyetini meziyetin sayacaksın, şerefiyle şakirane iftihar edeceksin. Hissiyat-ı nefsaniyeni unutacaksın ve Kur’ân’ın uhuvvet düsturunu “fena fi’l-ihvan” ölçüsünde yaşayacaksın. Kardeşlerinde fani olacaksın.
Seni kardeşine bağlayan güç, ihlâs olacak. Eğer başka bir güç olursa, yüksek kardeşlik kulesinden gayet derin bir çukura düşersin. Ortada tutunacak yer bulamazsın!
Sen düşersen yine dinsizlik kuvveti kazanacak! Düşmenle dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmiş olacaksın.
Düşme ki, dinsizlik kuvveti kazanmasın. Kardeşlerinle ihlâsla tesanüt içine gir ki, düşmeyesin. Tefani sırrını yaşa ki, dinsizlik kuvvetine karşı güçlü olasın.
Aksi takdirde sen kardeşlik mesleğinden ayrılmış olursun.
Sen kaybedersin. Dinsizlik kuvveti ise, senin kaybetmenle güç kazanır.

OKU:   Risâle-i Nur dairesinin yeterliliği

DİPNOTLAR:

1- Bediüzzaman, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, Germany, 1994, s. 167.

2- Bediüzzaman, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, Germany, 1994, s. 164.

3- Bediüzzaman, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, Germany, 1994, s. 164.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir