Âdeti adap yapan sır

Eyüp Bey: “Âdetler nasıl adap olur?”   Sıradan davranışlarımız, sünnet-i seniyyeye uygun yaptığımız takdirde adaptan, yani âdâb-ı muâşeretten; rastgele yaptığımız takdirde ise âdettendirler. Her adap, bize sevap kazandıran bir sevap makinesi hükmündedir. Çünkü Sünnet-i Seniyyedendir. Âdetlerimiz ise, en mantıklı biçimde de olsa, âdet kaldıkça, Sünnet-i Seniyye nurundan ve feyzinden mahrumdurlar.

Devamı

Dini temsilde şeâirin önemi

Celâleddin Bey: “Lem’alarda geçen şu cümleyi açıklar mısınız: ‘Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimi, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeâire de taallûk eden sünnetlerdir. Şeâir, adeta hukuk-u umumiye nevinden, cemiyete ait bir ubudiyettir. Birisinin yapmasıyla o cemiyet umumen istifade ettiği gibi, onun terkiyle de umum cemaat mesul olur. Bu nevi şeâire riya

Devamı

Kâinatın nur çekirdeği: Hz. Muhammed (asm)

İsmail Bey: “Bilindiği gibi Allah yarattığı her kulunu sever, ama Peygamber Efendimiz’e (asm) bambaşka sevgi duymakta. Bu sevgi nereden gelmektedir?”   Peygamber Efendimiz (asm) bildirmiştir ki, Allah her şeyden evvel, Kendi nûrundan, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın nûrunu yaratmıştır.1 Demek kâinâtın hamuru, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın nûru ile yoğrulmuştur. Her şeyi bir çekirdekten

Devamı

Vacipler ve nafileler

M. Metin Bey: “On birinci Lem’a – Altıncı Nükte’de; Sünnet-i Seniyyenin mertebeleri olduğundan söz ediliyor. Şöyle ki: ‘Bir kısmı vaciptir, terk edilmez. O kısım, Şeriat-ı Garra’da tafsilatıyla beyan edilmiş. Onlar muhkemattır; hiçbir cihetle tebeddül etmez. Bir kısmı da, nevafil nevîndendir. Nevafil kısmı da, iki kısımdır. Bir kısım, ibadete tabi Sünnet-i

Devamı

Kavram ve hüküm olarak vacip ve sünnet

Mehmet Güler: “On Birinci Lem’a’nın Altıncı Nüktesi’nde ‘Sünnet-i Seniyyenin meratibi var: Bir kısmı vaciptir; terk edilmez’ deniyor. Vacipler sünnet midir? Bu nasıl oluyor? İslâm’da vacip ne demektir?” Dinin bütün emirleri, farz da olsa, vacip de olsa, sünnet de olsa, ilk ve mükemmel olarak Peygamber Efendimiz (asm) tarafından, hemen ardından sahabeler

Devamı

Âdeti adap yapan sır

Eyüp Bey: “Âdâb-ı muâşeret nedir? Ne değildir?”   Sıradan davranışlarımız, sünnet-i seniyyeye uygun yaptığımız takdirde âdaptan, yani âdâb-ı muâşeretten; rastgele yaptığımız takdirde ise âdettendirler. Her âdap, bize sevap kazandıran bir sevap makinesi hükmündedir. Çünkü sünnet-i seniyyedendir. Âdetlerimiz ise, en mantıklı biçimde de olsa, âdet kaldıkça, sünnet-i seniyye nurundan ve feyzinden

Devamı

Şeair üzerine

Celaleddin Orhan: “Lemalarda geçen şu cümleyi açıklar mısınız: ‘Sünneti Seniyyenin içinde en mühimi, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeâire de taallûk eden sünnetlerdir. Şeâir, adeta hukuku umumiye nev’înden, cemiyete ait bir ubudiyettir. Birisinin yapmasıyla o cemiyet umumen istifade ettiği gibi, onun terkiyle de umum cemaat mesul olur. Bu nev’î şeâire riya

Devamı