İstikamet imtihanında şiddetli elekler

Antalya’dan okuyucumuz: “Bediüzzaman Şuâlar’da, insafsız eleklerden bahsediyor. Bu ne demektir? Kader insafsız mı oluyor? Bu cümleyi açar mısınız?” Şiddetli Elekler: Üstad Hazretlerinin bu cümlesi beni titretiyor. Belki Risale-i Nur içerisinde Nur kardeşler için yazılmış en şiddetli cümle, bu cümledir. Bediüzzaman diyor ki: “Siz bu şiddetli imtihana girmek ve inceden inceye

Devamı

Allah´ın azabından Allah´a sığınma duâsı: Cevşenü´l Kebir

“Cevşen ne demektir? Cevşen’in kaynağı var mıdır? Üstad nasıl ve ne zaman Cevşen okumuştur? Cevşen Risâlelerde geçiyor mu?”   Cevşenü’l-Kebîr “Amelî hüküm” ihtiva eden bir metin değil; feyizli bir münâcâttır. Lügatte “büyük zırh” demektir. Mânevî koruma gücünün büyüklüğüne ve feyzinin derinliğine işâreten “Cevşenü’l-Kebîr” ismi verilmiştir. Vahye dayanan eşsiz bir tefekkür

Devamı

İstikamet emrinin imtihan şiddeti

Antalya’dan bir kardeşimiz: “Bediüzzaman Şualar’da, ‘Siz bu şiddetli imtihana girmek ve inceden inceye sizi kaç defa altın mı, bakır mı diye mehenge vurmak ve her cihette sizi insafsızca tecrübe etmek ve “Nefislerinizin hisseleri ve desiseleri var mı, yok mu?” üç dört eleklerle elenmek; hâlisâne, sırf hak ve hakikat namına olan

Devamı

Tenkit ve tefani üzerine

İsmâil Bey: “‘Üstadımız birbirinizi tenkit etmeyiniz’ derken; bazıları müsbet ve menfî tenkit olduğunu söylüyorlar. Tenkit konusunu açıklar mısınız?” Tenkit, kendimizi, başkasını veya bir işi eleştirmek; davranışın veya işin hatâlı, hatâsız ve kâmil yanlarını muhataba bildirmekten ibârettir. İçindeki ilâve unsurlara göre kıymet almaktadır. Meselâ tenkidin üslûbu yanında, içinde kendini övme, muhatabı

Devamı

Tenkit üzerine

İsmail Bey: “Tenkit ne demektir? Müsbet ve menfi yanlarıyla tenkit konusunu açıklar- mısınız?”   Tenkit, kendimizi, başkasını veya bir işi eleştirmek; davranışın veya işin hatalı, hatasız ve düzgün yanlarını muhataba bildirmekten ibarettir. İçindeki ilâve unsurlara göre olumlu ya da olumsuz değer almaktadır. Meselâ tenkidin üslûbu yanında, içinde kendini övme, muhatabı

Devamı

İhtilâfın rahmet ve dehşet yönü

Necati Bey: “‘Ümmetimin ihtilâfında rahmet vardır’ hadisini açıklayarak, bu hadis çerçevesinde cemaatî ihtilâfı değerlendirir misiniz? Cemaatî ihtilâfın rahmet yönü var mıdır?” DEHŞETLİ BİR İMTİHAN Bir defa; kardeşler arası ihtilâf başlı başına bir imtihan konusudur. İhtilâfı müspet manada mı kullanıyoruz, yoksa menfi manada mı? Önemli olan budur! Üstad Bediüzzaman ihtilâfı ikiye

Devamı

Vermek istemeseydi istemek verir miydi?

İzmir’den okuyucumuz: “Mektûbât’ta geçen ‘Vermek istemeseydi, istemek vermezdi’ sözünü açıklar mısınız?” Cenâb-ı Allah, Vehhab’dır. Yani kullarına cömertçe veren, mahlûkâtının her ihtiyâcını umulmadık yerlerden bedelsiz ihsan eden, her isteyene karşılıksız, bol, bereketle ve cömertçe ikrâm edendir. Cenâb-ı Hak hastaya şifâ, dertliye devâ verir, musîbete düşene âfiyet hîbe eder, dalâlette olana hidâyet

Devamı

Hz. Ali’nin ve Gavs-ı Azam’ın hizmetimizde tasarrufları

Mehmet Bey: “Risâle-i Nûr hizmetinde Hazret-i Ali’nin (kv) ve Gavs-ı Azam’ın (ks) tasarrufları var mı? Varsa devam ediyor mu?” SADAT-I KİRAM’IN TASARRUFLARI DEVAM EDER Evliyadan bazılarının, yani sadat-ı kiramın makamlarının kabiliyetine göre kendileri ölmüş olsa bile, kıyamete kadar Müslümanların muhtelif halleri ile İslâmiyet’in inkişâfı ile, Kur’ân ve İman hizmetiyle yer

Devamı

Kurun-u vustadan çıkabilir miyiz?

Uşak’tan Cahit Özpınar: “Âlem-i İslâm olarak kurun-u vustadan çıkabilir miyiz?” Ortaçağ Avrupa’nındır, Ama Kurun-u vustada kalmak, medeniyet bakımından Avrupa’nın orta çağını yakalamak demektir. Avrupa ortaçağı iç savaşlarla geçen karanlık bir devirdi. Aynı çağlarda Müslümanlar Avrupa’ya ilimde, teknikte, fende, felsefede, medeniyette, adalette lider konumdaydı. Endülüs İslâm devleti bilim ve felsefede Avrupa

Devamı