Ayşe Hanım: “Hırsızların rızkını Allah mı veriyor? Bu durumda hırsızlıkla elde edilen şey rızık mı oluyor? Hırsız, hırsızlıkla eğer kendine yazılmış rızkını yiyor ve burada bir suçlu aranıyorsa eğer; suçlu alın yazısı ya da malını korumayan mal sahibi olamaz mı? Hırsız neden suçlanıyor?”
Kaderi veya mal sahibini neden suçlayalım ki? Nasreddin Hocanın dediği gibi, hırsızın hiç mi suçu yok?
Hırsızın rızkını da, kâfirin rızkını da veren şüphesiz Cenâb-ı Allah’tır. Cenâb-ı Allah, “Yeryüzünde yürüyen ve kendi rızkını yüklenemeyen nice canlının ve sizin rızkınızı Allah verir”1 buyuruyor. Fakat Allah’ın rızk vermesi, kişiye hırsızlık yapma izni vermez. O kişi hırsızlık yapmasaydı rızkı yine verilecekti. Fakat helâl yoldan verilecekti ve o kişi karnını helâl yoldan doyuracaktı.
Ne var ki o kişi yaptığı haram fiille helâl yoldan gelecek rızkını haram yoldan teslim aldı. Burada kişi yaptığı haram fiilinden dolayı sorumludur. Diğer yandan, Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle rızk ikidir:
1- Hakikî rızk. 2- Mecâzî rızk.
Hakikî rızk, kişinin, yaşaması için ona bağlı olduğu rızktır. Olmazsa yaşayamayacak. Hava gibi, güneş gibi, su gibi, yiyecek gibi. Bu rızk, Allah’ın taahhüdü altındadır. Bu rızk kesilmez. Mecâzî rızk ise görenek belâsıyla insanın tiryakisi olup terk edemediği, olmadan hayatın olmayacağını zannettiği, aslında lüks ve fanteziden ibaret olduğu için, olmadan da pekâlâ yaşadığı rızktır. Ki, Allah’ın taahhüdü altında değildir.2
Hırsız eğer ölümcül açlığını bastırma ölçüsünce çalmışsa, sadece bu durumda Allah katında muâf sayılabilir ve burada hırsızdan başka sorumlular da vardır. Meselâ komşular, akrabalar, insanlar derece derece bu hırsızlıktan sorumludurlar. “Dini yalanlayanı gördün mü? İşte o, yetimi itip kakar; yoksulu doyurmaya teşvik etmez”3 buyuran Cenâb-ı Allah ve “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” buyuran Peygamber Efendimiz (asm), aç insanın ve aç komşunun doyurulma yükümlülüğünü tok insanlara ve tok komşuya veriyor. Hakikî rızka aracı olduğu için de komşular ve derece derece insanlar Allah’ın rızasını kazanacaklar, yüksek sevap ve feyiz elde edeceklerdir. Keza, bu hırsızın hakkını yiyen zalimlerden tutun, hırsıza doğru eğitim vermeyen toplum fertlerine kadar hırsızın hırsızlığında suç ortakları vardır.
Fakat eğer hırsızlık mecazi rızk için yapılmış ve hırsız bunu meslek haline getirmişse burada başka suçlu aramaya gerek yoktur. Burada hırsız elbette suçludur.
Dipnotlar:
1- Ankebut Sûresi: 60
2- 12. Lem’a; 19. lem’a
3- Maun Sûresi: 1-3
Benzer konuda makaleler:
- Faize Para Yatırmak
- Göz hakkı , kul hakkı !
- Açlıktan ölmek var mıdır?
- Komşunuza iyilik ediniz
- Haram kazançtan ikrâm almak caiz mi?
- Haram kazançtan ikrâm
- Komşuluk ilişkileri nasıl olmalıdır?
- Komşumuza karşı görevimiz var
- Mehir farz mıdır, sünnet midir?
- Komşumuza karşı sorumluyuz
- Mal nasıl arınır ve arındırır?
- Dünyayı da, ahireti de kazanmanın bahası nedir?
- Malın kirli yüzü
- Zekât malı nasıl arındırır?
- Haram, günah ve küfür