Senin bekân için ebedî Cennet yeter!

Merve Hanım: “Mesnevî-i Nûriye’de 206. sayfada geçen şu cümleyi izah eder misiniz: ‘Sen bazı vecihlerden fenaya gittiğin zaman Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda bâkî kalmaklığın senin bekan için kâfîdir.’1” İnsan fanidir. Dünya hemen her bakımından insanı yiyip söndürmeye hazır bir potansiyele sahiptir. Üzerindeki fena damgası insanı durmadan hırpalamaktadır. İnsan

Devamı

Tefekkür üzerine

Merve Hanım: “Mesnevî-i Nûriye’deki şu cümleleri izah eder misiniz: 1- “Sen bazı vecihlerden fenaya gittiğin zaman Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda bâki kalmaklığın senin bekan için kâfidir” 2- “Hem de, afakî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur; içine dalma boğulursun.” 1- “Sen bazı vecihlerden fenâya gittiğin zaman Hâlık-ı Rahmân-ı

Devamı

Bekayı feda etmek

HT rumuzuyla soran okuyucumuz: “Dördüncü Şuâ’da Birinci Mertebe-i Hasbiye’de: ‘..ki hayatımı ve bekamı maalmemnuniye onların (bütün dostlarımın) saadetleri için feda ediyorum’ deniyor. Bekayı feda etmeyi açıklar mısınız?” Birinci Mertebe-i Hasbiye-i Nuriye beka aşkını işliyor. Beka aşkının nefsin gafletiyle kişinin kendi bekasına dönük yaşandığı zannedilse de, beka aşkı kişinin kendi bekasına

Devamı

İnsandaki beka mührü

Merve Hanım: “Mesnevî-i Nuriye’deki şu cümleyi izah eder misiniz: ‘Sen bazı vecihlerden fenaya gittiğin zaman Hâlık-ı Rahman-ı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malumunda bâkî kalmaklığın senin bekan için kâfidir.’1” İnsan fanidir. Dünya hemen her bakımından insanı yiyip söndürmeye hazır bir potansiyele sahiptir. Dünya üzerindeki fena damgası insanı durmadan hırpalamaktadır. İnsan acizdir, yalnızdır,

Devamı

Tefekkür dersleri

Merve Hanım: “Mesnevî-i Nûriye’deki şu cümleleri izah eder misiniz: 1- ‘Sen bazı vecihlerden fenaya gittiğin zaman Hâlıkı Rahmanı Rahim’in ilminde, meşhudunda, malûmunda baki kalmaklığın senin bekan için kâfîdir’ (s. 206) 2- ‘Hem de, âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur; içine dalma boğulursun.’ (s. 125)” 1- “Sen bazı vecihlerden fenâya

Devamı

Bir beka penceresi: “Yirmi Altıncı Pencere“

Abdullah Bey: “Hazret-i Üstad, Otuz Üçüncü Sözün Yirmi Altıncı Penceresinde Allah’ın Sermediyetini ırmaktaki kabarcıklar ile ispat eder. Bu konuyu açıklar mısınız?” Yeryüzünün soğuk ve katı yüreğini ısıtan ve sevimli kılan unsurlardan biri güneşse, biri de sudur. Kıvrım kıvrım akan çaylar ve ırmaklar içimizi bir serçe kuşu kalbi heyecanıyla doldurur zaman

Devamı