Salih Sütçüoğlu: Lem’alar’da geçen şu cümleyi açar mısınız: “Mü’min olan bir insanın dünyanın kuruluşundan sonuna kadar uzanan manevî bir ömrü vardır. Ve insanın bu manevî ömrü, ezelden ebede uzanan bir hayatın nurundan medet ve yardım alır.”1 RUHUN ÖMRÜ Dünyada zamana ve mekâna kayıtlı olarak yaşayan insan, zaman ve mekân üstü
DevamıAbdünnur Bey: “Güzelliğin ve sevimliliğin Cemil ve Vedûd isimleriyle olan alâkası nedir? Çocuklar fıtraten sevimlidirler ve güzeldirler. Cemal âşık istediği gibi, sevimlilik de sevmek ister. Çocuk sevmedeki ölçü ne olmalıdır?”
DevamıGünümüze ve gönlümüze bir bayram sevinci daha doğdu. Orucu farz kılan, ardından ikrâm ve izzetiyle bayramı bir sevinç günü kılan Cenâb-ı Allah’a sayısız hamdler ve şükürler olsun. Sahi… Sayılı gün mü dersiniz, Ramazanın bereketi mi dersiniz, zamanın tabiatı mı dersiniz; ne dersiniz bilemiyorum, ama otuz gün bir fırtına gibi geçiverdi.
DevamıHTurnali rumuzuyla soran okuyucumuz: “4. Şuâ’da Birinci Mertebe-i Hasbiye’de: ‘..ki hayatımı ve bekamı maalmemnuniye onların (bütün dostlarımın) saadetleri için feda ediyorum’ deniyor. Bekayı feda etmeyi açıklar mısınız?” Birinci Mertebe-i Hasbiye-i Nuriye beka aşkını işliyor. Beka aşkının nefsin gafletiyle kişinin kendi bekasına dönük yaşandığı zannedilse de, beka aşkı kişinin kendi bekasına
DevamıHT rumuzuyla soran okuyucumuz: “Dördüncü Şuâ’da Birinci Mertebe-i Hasbiye’de: ‘..ki hayatımı ve bekamı maalmemnuniye onların (bütün dostlarımın) saadetleri için feda ediyorum’ deniyor. Bekayı feda etmeyi açıklar mısınız?” Birinci Mertebe-i Hasbiye-i Nuriye beka aşkını işliyor. Beka aşkının nefsin gafletiyle kişinin kendi bekasına dönük yaşandığı zannedilse de, beka aşkı kişinin kendi bekasına
DevamıGünümüze ve gönlümüze bir bayram sevinci daha doğdu. Orucu farz kılan, ardından ikram ve izzetiyle bayramı bir sevinç günü kılan Cenâb-ı Allah’a sayısız hamdler ve şükürler olsun.
DevamıGünümüze ve gönlümüze bir bayram sevinci daha doğdu. Orucu farz kılan, ardından ikrâm ve izzetiyle bayramı bir sevinç günü kılan Cenâb-ı Allah’a sayısız hamdler ve şükürler olsun.
DevamıBayan okuyucumuz: “Mü’minlerin hata ve kusurları, hatta kötülükleri karşısında uhuvvetimizi bozmadan nasıl bir davranış sergilemeliyiz?” Nefsimizin, başkası yerine sırf kendini kınaması ve bu hâlin bir aydınlık gibi bütün davranışlarımızı kapsaması, sürekli bir mânevî yükselişin de adıdır. Bunu unutmamalıyız. Kendimizi her kınamayı bir merdiven, her hata itirafını bir yükseliş, her kusurdan
DevamıGüneş rumuzlu okuyucumuz: “Risâle-i Nur’da Hazret-i Yakup (as)’un bahsinde geçen şu cümleyi açıklar mısınız: ‘Meselâ biri demiş: ‘Güneş mahbubumun hüsnünü görüp utanıyor; görmemek için bulut perdesini başına çekiyor.’ Hey âşık efendi! Ne hakkın var, sekiz İsm-i Âzam’ın bir sahife-i nuranîsi olan güneşi böyle utandırıyorsun?”1 Sekizinci Mektub’da, Rahman ve Rahîm isimlerinin
DevamıAntalya’dan Musa Gökkaya: “Hutbe-i Şamiye’de geçen hastalıkları ve gösterilen çareleri kısaca açıklar mısınız?”
Devamı
