Ruhun teneffüs penceresi: Namaz

Y.K. rumuzlu okuyucumuz: “Namaz kılacağım vakit isteksizlik duyuyorum. Namaz için nefsimi nasıl ikna edebilirim?” İnsanın Secdesi Şeytanı Perişan Ediyor İnsanın derecesini yükselten en müstesna ibadetlerden birisi namazdır. Bu nedenle namazla ilgili olarak şeytan içimize akla hayale gelmeyen şüphe, vesvese ve isteksizlik hâlleri atar. Çünkü şeytan ise insanın yükselmesini aslâ istemez.

Devamı

Titrenecek bir hukuk: Anne-baba hukuku

 Mersin’den Habibe Yıldırım: “Anne-baba hukukunu gözetmemenin neticeleri nelerdir?” ANNE-BABA HUKUKUNDAN KORKMAK LÂZIM! Kur’ân’ın taraf olduğu konulardan birisi, anne baba hukukudur. Bu açıdan anne baba hukukundan korkmak lâzım! Kur’ân meseleyi hassas cümlelerle ele alıyor:  “…Onlara sakın ‘Öf!’ bile deme, onları azarlama, onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger!”1

Devamı

Nefsimi nasıl yenebilirim?

İS rumuzlu okuyucumuz: “Nefsime karşı neler yapmalıyım ki onu yenebileyim. Biliyorum tamamen yenemem, ama biraz da olsun ona hâkim olmanın yolları yok mu?” Nefisle mücadelemiz ölünceye kadar sürer. Ölmeden önce nefsimizi yendiğimizi söyleme imkânımız yoktur. Fakat Allah’ın yardım ve inayetiyle onu hayra yönlendirebiliriz. Peygamber Efendimiz (asm) nefsin bitmek bilmeyen fırtınaları

Devamı

Kurban kesene deriyi vermek

Fakirullah Bey: “Kasaplar ‘Ücretsiz kurban kesiyoruz, ancak derisi bizim’ diyorlar. Halk da buna uyuyor. Deriyi ücret mukabilinde bırakıyor. Bu hususta hüküm nedir?” Kurbanın her bir parçası “birr”dir, hayırdır, feyiz kaynağıdır, ibadettir; hiçbir parçasını satamayız. Oysa derisini kasap ücreti olarak bıraktığımızda derisini satmış oluyoruz. Kasaplara kesim ücreti vermekte bir sakınca yoktur.

Devamı

Ene, zerre ve Besmele

Murad Bey: “Üstad Hazretlerinin, ene ve zerre bahislerini aynı risâlenin iki bölümünde izah etmiş olmasının hikmeti nedir?” Risâle-i Nur’dan Otuzuncu Söz “ene”ye ve “zerre”ye tahsis edilmiştir. Birinci Maksad’da ene’nin mâhiyeti ve gizli bilinmeyenleri, İkinci Maksad’da ise zerrenin mâhiyeti ve gizli bilinmeyenleri hârika bir biçimde keşfedilmiştir. Üstad Hazretleri ene’yi, “Biz emâneti

Devamı

Müjdelenen havuz

İstanbul’dan Sabri Akıncı: “İhlâs Risâlesinde ‘İhlâsı kıran ikinci mani’ Haşiyede geçen, ‘Evet bahtiyar odur ki, kevser-i Kur’ânî’den süzülen tatlı, büyük bir havuzu kazanmak için, bir buz parçası nev’indeki şahsiyetini ve enaniyetini o havuz içine atıp eritendir.’ Bu cümlede geçen havuz, buz parçası, Kevser-i Kur’ânî, şahsiyet ve enaniyet ne demektir? Ayrı

Devamı

Vahiy,Sünnet ve Gelenekler

Kasım Bey: “Peygamber Efendimiz (asm), malûm, kimi gelenekleri derhal kaldırmış, kimilerini zamanla kaldırmış, kimilerini ise bırakmış ve kaldırmamıştır. Peygamberimizin (asm) kaldırmadığı ve yaşanmasında sakınca görmediği gelenekler de bizim için sünnet oluyor mu?”   Cenâb-ı Hakk’ın, “O ancak vahiy ile konuşur!” 1 buyurduğu Peygamber Efendimiz’in (asm), sözleri gibi hareket ve davranışları

Devamı

Elli seneye denk bir ibadet gecesi

Hadislerde “Nısf-u Şaban” olarak ifadesini bulan mübarek bir günün içindeyiz. Nısf-u Şaban, üç ayların ikincisi olan Şaban ayının ortası. Berat Gecesi ile başlayan gün. Kurtulmak isteyen için, beratını almak isteyen için mahşerden önce verilmiş rahmet dolu, mağfiret dolu, yüksek fırsatlar dolu gecelerden birisini daha bu gece –İnşallah- idrak edeceğiz. Resûl-i

Devamı

Beklenen Bir Asır Sonra Gelecek O Zat

Hilmi Bey: “Tarihçe-i hayatta ‘beklenen bir asır sonra gelecek o zat ….’ diye bir ifade geçiyor. Bu ne anlama geliyor? Risâle-i Nurların muhtelif yerlerinde dile getirilen “beklenen bir asır sonra gelecek o zat ….” tarzındaki ifadeler, kanaatimizce, Üstad Said Nursî Hazretlerinin İslâm ümmetince tartışılan, fakat bilinmeyen bir konuyu istiâre san’atıyla

Devamı

Ene ve âlem-i vücub üzerine

Cemil Bey: “Otuzuncu Söz’de baştan ikinci paragrafın sonunda, ‘O ene, mahiyetinin bilinmesiyle o garip muammâ, o acîb tılsım olan ene açılır ve kâinât tılsımını ve âlem-i vücubun künûzunu dâhî açar’ cümlesinde geçen âlem-i vücub kelimesinden kastedilen nedir?” Otuzuncu Söz’ün Birinci Maksad’ı, “Biz emâneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik. Hepsi

Devamı