Sertaç Bey: “İnsanlar arasında sıkça ‘Affettim’ kelimesi çok kullanılıyor. Affetmek Allah’a (c.c) mahsus değil mi? Bizler bunun yerine ‘Hakkımı helâl ederim’ dememiz gerekmez mi? Affetme yetkisine sahip miyiz?”
Affetmek Allah’ın hem sıfatı, hem de bizlere emri. Zaten İslâmiyet, Allah’ın isim ve sıfatlarından doğan güzel ahlâkı yaşamamızı ön görüyor. Dînimizin her emri ve her yasağı, Allah’ın bir veya birden fazla ismine dayanıyor.
Allah Afüv’dür. Affeder, affetmeyi sever ve kullarına affetmeyi emreder. Yani “af” gibi bir güzel ahlâkı kullarında da görmek ister. Nitekim Kur’ân, bir âyetinde, “Affetsin. Aldırış etmesin. Allah’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?”1; bir diğer âyetinde de, “Onlar (Allah’tan hakkıyla korkanlar), bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever”2 buyurarak affı önemli bir ahlâkî kural olarak emrediyor.
İster “Affettim” diyelim, ister “Hakkımı helâl ettim” diyelim; bu aftır. Yani bu ifade, bizim, o kişi ve o mesele ile ilgili olarak mahşere dönük hakkımızdan vazgeçtiğimizi, artık o meseleden dolayı o kişinin yakasına yapışmayacağımızı bildirir. Bizim affımızdan sonra dilerse Cenâb-ı Allah da o kişiyi affeder. Fakat bizimle ilgili bir haktan dolayı, biz onu affetmeden Cenâb-ı Hak affetmiyor. Nihayet, bizim hakkımızı mahşerde ondan alıp bize teslim ediyor. Onu affettiğimiz takdirde de bize sevap lütfediyor.
Dipnotlar:
1- Nur Sûresi: 22
2- Âl-i İmran Sûresi: 134
Benzer konuda makaleler:
- Affetme yetkisine sahip miyiz?
- Affetmek
- Oruç barıştır
- Oruç ve kardeşlik
- Allah´ın takdiri ve tasarrufu…
- Af ve kurtuluş günlerine doğru
- Dili peltek birisi namazda kıraati nasıl yapar?
- Neden çalışmak zorundayız?
- Allah, bütün günahları affeder
- Çalışmak zorundayız
- Neden rızık için çalışmak gerekiyor?
- Sevaplarımız günahlarımızdan ağır olursa kurtulur muyuz?
- Nefsin iç dünyasına doğru
- Kendimizi neden affetmeyeceğiz?
- Cehennemin şiddeti