Hazret-i Muhammed’in mazhariyeti umumîdir

İzmir / Çamdibi’nden Muzaffer Kılınç: “Bediüzzaman’ın şu cümlesini açıklar mısınız: “Şu bürhanın suğrâsı, nübüvvet-i mutlakadır. Kübrası ise, nübüvvet-i Muhammed’dir (aleyhissalâtü vesselâm).”1

Konunun başında Bediüzzaman “Peygamberimiz, Sâniin bir bürhanıdır.” diyor ve bir salâvat ile söze başlıyor. Salâvat mealen şöyledir: “Allah’ım, Senin Vücub-u Vücuduna delâlet eden Hazret-i Muhammed’e (asm) salât ve selâm et.”

Adı geçen burhan, Hazret-i Muhammed’dir (asm). Nübüvvet-i mutlaka, yani genel peygamberlik gerçeği bu burhanın küçük delili, tek başına Hazret-i Muhammed’in (asm) Peygamberliği ise bu burhanın büyük delilidir.

Çünkü Hazret-i Muhammed’in (asm) dini diğer dinlere göre daha umumîdir, daha geniştir, cihanşümuldur, zaman ve mekânla sınırlı değildir, diğer dinlerin tamamlayıcısıdır. Peygamber olarak Hazret-i Muhammed de (asm) diğer peygamberlerden daha üstündür, dini ve dâvâsı daha kapsamlıdır. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, Hazret-i Muhammed (asm) diğer peygamberlere nispeten “daha ziyade rahmete mazhardır ve daha büyüktür.2 Nitekim Kur’ân,  “O, Resulünü hidayet ve hak dini ile gönderdi, ta onu her dinin üstüne yükseltti.” buyuruyor.3

Dipnotlar:
1- Muhakemat, s. 122.
2- Bediüzzaman, Şuâlar, 6. Şuâ, s. 88.
3- Fetih Sûresi: 28.

Benzer konuda makaleler:

OKU:   Hazret-i İsa´nın (as) inişi üzerine

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir