İzmir’den İsimsiz okuyucumuz: “Bir miktar birikmiş param var ve ev almayı düşünüyorum. Zekât vermeli miyim?”
Zekât, Allah’ın, rızk olarak verdiği maldan fakir-fukara hakkı için ayrılmasını emir buyurduğu bir “mâlî arınma ve temizlenme ameliyesinden” ibârettir. Allah rızâsı için verilir. Her kim ne verirse, kendisi için verir. Çünkü Allah her şeye Vekil, Kefil, Hasîb, Nâzır, Alîm, Habîr ve Şekûr’dür. Öyle ki, Allah rızâsı için veren ne dünya açısından, ne de âhiret açısından zarar etmez. Yani Allah onun bedelini yerine fazlasıyla koyar. Söz gelişi, bilhassa “ev alma” gibi hayırlı alış-verişlerde kolaylık verir, hayırlı kapılar açar, şerden uzak tutar. Bu yüzden, hangi aslî ihtiyacımızı alma plânımız olursa olsun; vakti gelmiş zekâtı geciktirmek helâl ve câiz değildir.
Nitekim, aslî ihtiyaçlarımız dışında, en az 80 gram altın değerinde bulunan ve üzerinden bir yıl geçen birikim ve tasarruflarımızın zekâtını vermemiz, üzerimizde bir borç ve zimmettir. Uzak veya yakın gelecekte ev, araba veya başka bir aslî ihtiyaç alma plânlarımız, üzerimizden zekât zimmetini kaldırmaz. Ancak; daha önce ev almış ve borçlanmış durumda isek, borcumuzdan fazla olmayan birikimlerimiz zekâttan muâftır.
Benzer konuda makaleler:
- Biriktirilen paranın zekâtı verilmeli mi?
- Akşam namazını yatsı okunmadan ne kadar önce kılabiliriz?
- Kimler sadaka-i fıtır verir
- Çalışan çiftlerin kurban ibadeti
- Kurban kesimi için ekonomik şartlar
- İbadette eşlerin her biri ayrı birer mükelleftirler
- Ev sahibinin zekatı
- Zekâtın hesabı
- Vaktinde Kılınan Namaz
- En faziletli amel
- Evin, arsanın ve ziynet eşyalarının zekâtı
- Gazoz, meyve suyu ve alkol meselesi
- Neşriyat dağıtmak zekât yerine geçer mi?
- Ezan okunurken yemeğe devam edilir mi?
- Aksam namazı ve kıyamet