Namaz kurtarır

İsmet Bey: “Üstad Hazretleri, 1339 tarihinde Meclis-i Mebusana hitâben yaptığı konuşmanın onuncu maddesinde namazın yüzde doksan dokuz necat verdiğini beyan eder. Yüzde bir neden hariç tutulmuştur? Yüzde bir kimlerdir? ” Bahse konu paragrafı buraya alalım: “Âşiren: Bir yolda dokuz ihtimal-i helâket, tek bir ihtimal-i necat varsa, hayatından vazgeçmiş, mecnun bir

Devamı

Risâle-i Nur’un makamı

Mustafa Bey: “Mücedditler ne zaman gelirler ve ne görev yaparlar? Risâle-i Nûr’un dindeki makâmı nedir?” Her yüz yılda bir Müceddid-i Dîn geleceğine dayalı bir Peygamber (asm) müjdesinin varlığı ve sıhhati konusunda hiç kimsenin şüphesi yok.1 Âhirzamanda bir mehdînin geleceğine dayalı rivâyetler de sahih.2 Hattâ Bedîüzzaman’ın ifâdesiyle Cenâb-ı Hakkın, her asırda

Devamı

Beyanat ve Tenvirler’de geçen ifadeler

Nahit Bey: “Beyanat ve Tenvirler’de (s. 82) geçen şu ifadeleri çok kısa açarsanız memnun olurum: “Hareketi kendinedir, tebeî haricedir. Lâzım-ı mezheb mezheb olmadığından, belki muahez değil. Bahusus iki cihetle kuvveti, hariç cereyanın müsbet ve zaafına inzimam etse, harici kendine alet-i layeş’ur edebilir.” Bu ifâdelerin öncesinde Bedîüzzaman Hazretleri siyâseti tahlil ediyor.

Devamı

Divan-ı Harp´te Bediüzzaman

Muzaffer Bey: “Bedîüzzaman, Otuz Bir Marttan sonra çıkarıldığı Dîvân-ı Harb-i Örfî’de yaptığı on bir buçuk maddelik savunmasında tam bir hürriyet, vatanperverlik ve şerîat dersi verir ve müdafaası sonucunda beraat eder. Bu müdafaada bir de yarı cinâyet vardır ve bu yarı cinâyetin hâşiyesinde, cinâyetin diğer yarısı için; ‘On beş sene sonra,

Devamı

Cehennem mi, yokluk mu?

Vahdettin Bey: “Yokluk ile Cehennem arasında nasıl bir muvazene vardır? Kur’ân’da kâfirlerin Cehennem’den kaçarak yok olmak isteyecekleri yazıyor. Oysa Üstad Hazretleri, ‘Cehennem de olsa bekâ isterim’ diyerek, hayatın ve bekânın yokluktan daha tercihe şâyân olduğunu söylüyor. Öyleyse, kâfirler neden Cehennem’den kaçarak yok olmak istiyorlar?” Cehennem, tevbe kapısıyla Allah’a sığınmayanların uğrayacakları

Devamı

İştirak-i a’mâl-i uhrevî üzerine

Abdunnur bey: “Risâle-i Nûr’un mesleğinde iştirâk-i amâl-i uhrevî düsturu var. Bu düsturu biraz açar mısınız? Yani tanımadığımız Nur hizmetindeki kardeşlerimizin de sevaplarından hissedâr olabiliyor muyuz? Üstad; ‘herkes derecesine göre hissedâr olur’ diyor… Burada ‘derecesi’ ne demek? Meselâ, Emirdağ Lâhikasında Ali Osman’ın yazdığı kitapları başka vilâyetlere vermesinden dolayı ona daha geniş

Devamı

Sevad-ı Azam üzerine

Muharrem Okur: “1- Sevad-ı Azam ne demektir? Kimlerdir? Nur Talebeleri Sevad-ı Azamın neresindedirler? Sevad, Arapça’da kök itibariyle “sevvede” fiiline bağlı bir isimdir. “Sevvede” fiili birkaç mânâya gelir: Kararttı, karaladı, yazdı, cesur oldu, başkan yaptı.1 Müsevvid, karalamasını yazan; müsvedde, karalama yazılan yazı demektir ve aynı köktendir. Esved, kara ve siyah demektir;

Devamı