Şehitler ölü değildirler

Şerife Güven: “Şehitler öldüklerinin farkında değiller. Bu ne demektir? Peki, hiç çocuklarını veya eşlerini, kardeşlerini özlemezler mi?” Şehitler Ölü Değildirler Şehitler ölü değildirler. Onlar hayy’dırlar, hayattadırlar, diridirler, canlıdırlar; fakat farklı bir boyutta olduklarından biz onları göremiyoruz, hissedemiyoruz, onlarla konuşamıyoruz. Nitekim Kur’ân buyuruyor ki: “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Onlar diridirler.

Devamı

Şehitler hayattadırlar

Şerife Güven: “Şehitler öldüklerinin farkında değiller. Bu ne demektir? Peki, hiç çocuklarını veya eşlerini, kardeşlerini özlemezler mi?” ŞEHİTLER ÖLÜ DEĞİLDİRLER Şehitler ölü değildirler. Onlar hayy’dırlar, hayattadırlar, diridirler, canlıdırlar; fakat farklı bir boyutta olduklarından biz onları göremiyoruz, hissedemiyoruz, onlarla konuşamıyoruz. Nitekim Kur’ân buyuruyor ki: “Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Onlar diridirler.

Devamı

Ölü ile rüyada iletişim

Ebru Eraldemir: “Babamı bir ay önce kaybettik… 13 yaşında bir kızım var, dedesine çok düşkündü. Babacığım ona birkaç kez rüyasında göründü. Her seferinde üzerinde krem rengi gömlek ya da beyaz havlu oluyor. Ve her seferinde yüzünde bir gülümseme ile ‘Çok rahat ve huzurluyum’ diyor, kızım öpmek istediğinde ‘izin vermiyorlar’ diyerek uzaklaşıyor.

Devamı

Dünya ve ahiret dostlukları ayırmaz

Adana’dan okuyucumuz: “Ölenlerimizle olan bağımız onlar veya biz ölünce kesiliyor mu? Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, yeğeni için, “Benim yerime şehid oldu.” diyor. Bu nasıl bir sevgi ve muhabbettir? Açıklar mısınız?”   Hayatta yakın olduğumuz, yakınlık hissettiğimiz ve yakınlık kurduğumuz kimselerle, din kardeşlerimizle, Allah için sevdiklerimizle öldükten sonra da ilgimiz ve iletişimimiz

Devamı

Risâle-i Nur dairesinin manevî kimliği

Kocaeli/Kandıra’dan Tahsin Yılmaz: “Yedinci Şuâ’nın sonunda, ‘bu günlerde manevî bir muhaverede…’ diye başlayan bir cümle var. Bu cümleyi açar mısınız? Nasıl bir muhaveredir?” Bolu’dan Hayrettin Huyut: “Üstad Hazretleri gördüğü bir sadık rüyada Ararat Dağı infilak ediyor. Bu esnada mühim bir zat kendisine ‘İ’caz-ı Kur’ân’ı beyan et!’ diyor. Bu mühim zat

Devamı

Kabir sualine hazır mıyız?

“Hizmet Rehberi’nin altmış ikinci sayfasında ‘Risâlei Nûr’a hizmette vefat eden şehâdet makamı kazanır” başlığı altında; bir ilim talebesinin Münker ve Nekir’in, ‘Rabb’in Kimdir?’ suâline karşı nahiv ilmince cevap vermesinin sırrı nedir? ‘Rabb’im Allah’tır’ demesi gerekmez miydi? Kabirde nahiv ilmine göre verilen cevapta bir ciddiyetsizlik söz konusu değil mi?” Ölüm, bizi

Devamı

Nesl-i cedid kimdir?

 İzmir/Ödemiş’ten Ahmet Mısırlı: “1960 yılından beri Kur’ân tefsiri olan Risâle-i Nûr’dan istifade ediyorum. Her gün mümkün mertebe en az beş sayfa okuyarak Allah’ın izniyle taklidî îmândan tahkîkî îmâna geçmek için kendime bir vazife olarak işimden vakit ayırıyorum ve usanmadan okumak arzusu duyuyorum. Ve bilâistisnâ herkesin, anlasın anlamasın, devamlı Risâle-i Nûr

Devamı

Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz

Sevilay Hanım: “Trafik kazasında ölen ile yatağında ölenin Allah katında farkı var mıdır? Yani şöyle trafik kazasında ölen kötü, yatağında hastalanarak, vs. şekilde ölen iyi bir kul mudur? Ölüm şekilleri kişilerin hayatında yaptıklarıyla alâkalı mıdır?” Peygamber Efendimiz (asm), “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz” buyuruyor. Ölüm şekillerinin hangisinin

Devamı