Allah´ın azabından, Allah´a sığınalım

Erkan Bey: “Ateşi insanlar ve taşlar olan Cehennemden sakının’ âyetini açıklar mısınız? Bu âyette taşların nazara ve-rilmesinin hikmeti nedir?” Asırlar boyu insanlar, küfürlerini taşlardan yaptıkları heykellere ve putlara yansıtmışlardır. Yani taşlara tapmışlardır. Tapılan taşların, birer Cehennem yakıtı olarak kendisine tapan insanları yakması fıtrî bir cezadır. Yüce Allah, elem verici azap

Devamı

Cehennem meleklerinin sayısı

Vahdettin Akyıl: “Müddessir Sûresinde ‘Cehennem meleklerinin sayısının 19 oluşu kâfirler için bir imtihandır’ buyruluyor. Bu ne demektir?” Müddessir Sûresi Mekke’de nazil olmuştur. Mekke’nin azılı müşriklerinin Peygamber Efendimiz’e (asm) inanmamakla birlikte düşmanlıklarından vazgeçmemeleri üzerine onlara Cehennemin şiddetini hatırlatan şiddetli bir sûredir. O zamanın azılı düşmanlarından birisi Velid bin Muğire, diğeri Ebu

Devamı

Dünya-kabir yakınlığı

Recai Keskin: 1-Dünyadayken birbiriyle tanışan (dost veya akraba) kişilerin, öldükten sonra ruhlarının birbirleriyle konuşup görüştükleri olabilir mi? Bu mümkün mü? 2-Ölen kişilerin ruhları, dünyada bıraktıkları eş veya dostlarını, akrabalarını yer yer mezar başına geldiklerinde, yer yer ise bu kişileri kendi evlerinde veya memleketlerinde ziyaret edercesine görebilirler mi?” Hakan Güntap: “Kabir’deki

Devamı

İnanç çizgisinde isâbet

Mu’tezile mezhebinin Üstad Bedîüzzaman’ca eleştirilen görüşleri nelerdir?   Her ne kadar günümüzde Mu’tezile mezhebinin mensubu kalmamışsa da, fikir ve görüşlerinin bilinmesi, doğrunun bulunması açısından faydadan uzak değildir. Mu’tezile’nin, îmân ve îtikat sahasında ehl-i Sünnete aykırı bir takım görüşleri vardır. Bu görüşler üzerinde Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin kaydettiği eleştirileri kısaca arz edelim:

Devamı

Ruhun cehennemde azap görmesi

“Cenâb-ı Hak, Hazret-i Âdem’e (as) kendi ruhundan üflediğini beyan ediyor. Bu ne demektir? Allah kendi rûhuna Cehennem’de nasıl azap verecek?”   Kur’ân, elle tutulmayan soyut kavramları işlerken, îcâz ve şefkati gereği, indiği toplumca bilinen kelime ve mânâları kullanır. Çünkü insanoğlunun soyut kavramları başka türlü kavraması mümkün değildir. Fakat bu îcaz

Devamı