Fatih Orhan, İstanbul’dan Abdullah Öz, Edirne’den Ayten Duman: “Zekât ve fitre hayır kurumlarına ve hizmete verilir mi? Yoksa şahıslara mı verilmeli?”
Zekât, Allah’ın, verdiği maldan belirli bir oranda ihtiyacı olan fakir-fukarâ ile hayır ve hizmet birimleri için verilmesini emir buyurduğu bir mâlî ibâdettir. Fitre, şartları ve vücûbiyeti açısından zekâta göre farklılık arz etse de, veriliş yerleri bakımından zekâtla örtüşür. Yani fitre, zekât verilen yerlere verilir.
Kur’ân zekât verilebilen sekiz sınıfı tayin ve tespit etmiştir. Bu sınıfların dışına çıkmak mümkün değildir. Allah rızâsı için millet menfaatine hizmetler yapan, Kur’ân ve îmân hizmeti veren kurum ve kuruluşların ve buralarda hizmet içinde bulunan ilim talebelerinin “evlâ olarak” zekât ve fitre hesabından hisseleri vardır.(1)
Zekât verirken dikkat etmeli; parayı menhiyâtta, seyyiâtta ve kötülüklerde sarf edenler değil, hakta, hayırda, hasenâtta ve hizmette kullananlar tercih edilmelidir.
Dipnot:
1- Münâzarât, s. 64;
Benzer konuda makaleler:
- Doğmamış çocuğun fıtır sadakası verilir mi?
- Doğmamış bebek için fitre
- Toplumun menfaati kişisel menfaatlerin üstündedir
- Zekâtlarımız üzerine
- Faizli malın miras kalması
- Zekâtı Allah yoluna sarf etmek
- Kaçak elektrik kullanmak, kul hakkına ihlâl midir?
- Market tercihi
- Zekâtta fîsebîlillah maddesi
- Zekât borcu
- Toplumun menfaati kişisel menfaatlerin üstündedir
- Fıtır sadakasının hükmü, verilme zamanı, miktarı
- Aidat zekât ve fitre ortak harcanır mı?
- Zekât kimlere verilir?
- Bu hizmette ene’lerin ehemmiyeti yoktur