Zekât hakkında mühtelif sorular

Hamdi Göcek: 1- Kızımın (11 yaşında) bir miktar parası var. Biz şimdiye kadar doğumundan itibaren ona gelen her şeyi (altın, para) ayrı tuttuk ve onun bazı ihtiyaçlarına harcadık. Zekâtı da bağımsız hesaplıyorduk. Şu anda nisap miktarını bulduğu için yine zekâtını onun parasının içinden veriyoruz. Doğru mudur?

2- Annesi bu çocuğun parasından bir miktar borç almış. Annesi zekâtını hesaplarken bu borcu düşmesi gerekir mi? Kendi kızından (ya da eşinden) aldığı borç normal birinden alınan borç gibi midir?

3- İsrafta ölçü nedir? Lüks harcama nedir ve buna cevaz var mıdır? Yapılırsa müeyyidesi nedir?”

1- Kızınızın zekâtını bağımsız hesaplayıp vermenizde bir yanlışlık yoktur. Onun zekâtını onun parasının içinden verebileceğiniz gibi, siz, onun parasına dokunmadan, kendiniz onun adına katkı koyarak da verebilirsiniz.

2- Annesi kendi zekâtını hesaplarken çocuğundan aldığı borcu düşer. Veyahut, çocuğuna olan borcunu önce öder, sonra geriye kalan kendi parasından zekâtını hesaplar. Bu borcun başka birisinden alınan borçtan farkı yoktur.

Fakat,—erkek karısından borç alsa da—, kadın kocasından borç alamaz. Çünkü kadının nafakası bütünüyle kocasına aittir. Erkek karısı için yaptığı harcamaların hiçbirini borç olarak yapmaz. Hepsini karısının nafaka hakkı olarak yapar.

3- İsraf savurganlıktır. Lüzumsuz şeylere para ve vakit harcamaktır. Ölçüsü, ölçüsüz davranmaktır.

Kalite ile lüks olmayı birbirinden ayırt etmek lâzım. Kalite İslâmın aradığı niteliktir. Kalite pahalıya mal olabilir. Çünkü kalitede emek vardır, alın teri vardır, işe hakkını vermek vardır. Kaliteli bir mala fazla para ödenebilir. Fakat yaptığımız harcamalarda kaliteyi değil de, gösterişi esas almak doğru değildir. Kalite ile birlikte estetik aranabilir şüphesiz. Fakat, sırf başkalarının alkışı ve aferini için yapılan harcamalar israf sınıfından sayılmalıdır. Buna cevaz yoktur.

İsrafın müeyyidesi kendi içindedir. Tokadı kendinden gelir. Yani israf eden zillete düşer, hüsrana uğrar, zarar eder. Keza Allah’ın hoşnutsuzluğunu kazanır. Kazancında bereket bulmaz. Ahireti için de elinde bir şey kalmaz.