Sabır imandandır!
Mete Bey: “Bir yakınımızın, anne, baba veya evlâdımızın âhirete intikalinde üzüntümüz ne derece olmalı? Veya nasıl olmalı ki, îmânımıza zarar gelmesin?”
DevamıMete Bey: “Bir yakınımızın, anne, baba veya evlâdımızın âhirete intikalinde üzüntümüz ne derece olmalı? Veya nasıl olmalı ki, îmânımıza zarar gelmesin?”
Devamıİsimsiz okuyucumuz: “Çok dertlerim var. Bazen altında ezilecek gibi oluyorum. Bana bir tesellî var mı? Bu sıkıntılarımın benim için hayır ciheti var mı?” Dünyanın hiçbir derdi bizi yıldırmamalı. Çünkü biz mü’miniz; Allah’a inanıyoruz, güveniyoruz, itimad ediyoruz. Îmânımız bize öyle bir ümit ve ricâ kapısı açıyor ki, aslında yüz bin dünya
Devamıİsim belirtmeyen bir okuyucumuz: “İnançta sebatın bedeli nedir?” İslâmiyet hak dindir. Hak’ta sebatın bedeli Allah katında tarih boyunca hep çok güzel meyveler olmuş; kullar katında ise hep zulümleri beraberinde getirmiştir. Bediüzzaman Hazretlerinin sadece sarık için söylediği, “Bu sarık bu başla çıkar!” sözü inançta sebat açısından hâlâ yüreğimizde çınlamaktadır. Hazret-i Nûh
DevamıHamid rumuzlu okuyucumuz: “Tedbir kazayı ve belâyı def eder mi? Tedbirde ölçü ne olmalıdır? Meselâ evimize bir kilit takmamız normal midir? Yoksa iki kilit, çelik kapı, alarm gibi bilumum tedbirleri aldıktan sonra mı tevekkül etmeğe hakkımız vardır?”
DevamıSüleyman Bey: “Lem’alar’da geçen; ‘Kadîr-i Küll-i Şey bir dakîkada, bulutlarla dolmuş cevv-i havayı süpürüp temizleyerek semânın berrak yüzünde ziyadâr güneşi gösterdiği gibi, bu zulümâtlı ve rahmetsiz bulutları da izâle edip hakâik-i Şerîatı güneş gibi gösterir ve ucuz ve dağdağasız verebilir. O’nun rahmetinden bekleriz ki, bize pahalı satmasın. Baştakilerin başlarına akıl
DevamıAbdullah Bey: “Bazen insan, dertlerin ve sıkıntıların altında eziliyor. Dertlerin ve sıkıntıların hayır ciheti var mıdır?” Biz mü’miniz; Allah’a inanıyor ve güveniyoruz. İmanımız bize öyle bir ümit kapısı açıyor ki, aslında yüz bin dünya derdi de gelse yine hafif kalır, yine çekilir cinsten olur. Fakat biz şüphesiz, dertten ve
DevamıTrabzon’dan okuyucumuz: “Yirmi İkinci Mektubun İkinci Mebhas’ındaki suâlin ikinci haşiyesinde, ‘Eskiden verdiği kırktan ki, her sene gâliben ve lâakal ribh-i ticarî ve nesl-i hayvanî cihetiyle, o kırktan taze olarak on adet verir’ cümlesini açıklar mısınız?” Bediüzzaman Hazretleri Yirmi İkinci Mektub’un İkinci Mebhas’ına hırsın bir mahrumiyet, zillet ve sefalet sebebi olduğunu
Devamı