Ondokuzuncu mektuba dair

Mehmet Salman: “Barla Lâhikasında Sabri Ağabeyin bir mektubunda geçen: ‘…O vekâyîde siz cismen değilse de fakat rûhen, Server-i Kâinât Efendimiz Hazretleriyle (asm) berâber idiniz tasavvur ediyorum. Zîrâ vekâyi-i mezkûrenin künyesiyle, mevkîiyle, an’anesiyle kat’iyyen müşâhede ve ol vecihle nakl ve tahrir buyurduğunuza kânî ve kâilim’ cümlesini açıklar mısınız? Burada, Üstad Hazretlerinin

Devamı

Zülfikâr üzerine

Eskişehir’den Süleyman Akın: “Bediüzzaman’ın risâlelerinden Zülfikâr’ı tanıtır mısınız? Neden Zülfikâr denmiştir? Nelerden bahseder?” Zülfikâr, Arapça’da “zû” edatı ile “fakara” fiilinden türemiş bir isim olan “fikar”ın birleşmesinden meydana gelmiş bir kelimedir. “Fakara” deldi, kesti, kazdı, kırdı demektir. Zülfikâr delen, kesen, kıran, delici, biçip geçen mânâlarına gelir. İslâm tarihinde ise Zülfikâr Peygamber

Devamı