İmanı çalan çelişkili sorulara ne cevap vermeli?
Fikih.info üzerinden gelen sual: “Tartıştığım bir ateist arkadaşıma göre, Allah adil ve iyi olmamızı istemeden önce, kendisine ibadet, itaat ve bizden üstün olduğunu kabul etmemizi istiyor.
DevamıFikih.info üzerinden gelen sual: “Tartıştığım bir ateist arkadaşıma göre, Allah adil ve iyi olmamızı istemeden önce, kendisine ibadet, itaat ve bizden üstün olduğunu kabul etmemizi istiyor.
DevamıAfyon’dan Okuyucumuz: “21. Söz’de Üstad Hazretleri, ‘Cenâb-ı Hakk’ın sana verdiği sabır kuvvetini, eğer yanlış yolda dağıtmazsan, her meşakkate ve her musîbete kâfi gelebilir. Ve o kuvvetle dayan.’(1) diyor. Bu cümlede geçen, sabır kuvvetini sağa sola dağıtmak nasıl olur? Açıklar mısınız?”
Devamıİrfan Tunalı: “Gayr-i Müslim ya da lâik kanunlarla idare edilen bir devlette yaşayan bir Müslüman’ın oranın yasalarına uyma zorunluluğu nedir? Meselâ vergi kanunlarına muhalefet edebilir mi? “Müslüman bulunduğu yerde fitne çıkarmaz.” demek oranın kanunlarına tam itaat demek midir?” Bir Müslüman, yaşadığı toprakların haram olmayan yasalarına uymakla mükelleftir. Haram olan yasalarına
DevamıFerah Şimşek: “Abim evinden işine giderken yolda tek başına kaza yaptı arabası takla attı, birine sebep olmadı, tek başına, oruçlu iken öldü. Şehit oldu diyorlar. Aslı nedir?” Başınız sağolsun. İnşallah bu şartlarda ölen birisinin şehit olduğu ümidini taşıyabiliriz. Duâ edelim. Bu ümidimizi güçlendiren bir hadis: “Taundan ölen şehittir, boğularak ölen
DevamıŞanlıurfa’dan Dr. Şükran Menek: “Zerrelerde terakkiyât meyli var ve en mükemmele ulaşmak için çok tahavvülâtlar geçirirler. Bu konuyu biraz açar mısınız?” Zerreler bahsi Otuzuncu Sözün İkinci Maksadında bütün derinliğiyle ve inceliğiyle ele alınır. Üstad Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri orada zerreyi tanımlar, âlemin yaratılışında ve fiilî emirlerin görünen âleme ulaştırılmasında zerrelerin
Devamıİstanbul’dan okuyucumuz: “Tahrim Sûresi 8. âyette geçen “Rabb’imiz! Bize nûrumuzu tamamla!” cümlesini açıklar mısınız? Nûrun tamamlanması ne demektir?” Önce ilgili âyet-i kerîmenin tam mânâsını verelim: “Ey îman edenler! Yürekten tevbe ederek Allah’a dönün. Umulur ki Rabb’iniz kötülüklerinizi örter. Ve sizi, içlerinden ırmaklar akan Cennetlere koyar. Allah’ın, Peygamberini ve Onunla berâber
Devamı“Cenâb-ı Hakk’ın itaat etmemizi istediği ulû’l-emr kimlerdir? Zamanımızda bu yetki kimlerdedir?” İlgili âyeti hatırlayalım: “Ey Îman edenler! Allah’a itaat ediniz! Resûle itaat ediniz! Ve sizden olan ulû’l-emre de (itaat ediniz!) Bir şeyde çekişirseniz, eğer Allah’a ve âhiret gününe inanmışsanız, onu Allah’a ve Peygamberine bırakınız! Bu en hayırlı ve en güzel
Devamı