Ekrem Özden: “Tabiî afet” sözünde bir kerahet var mıdır? Varsa nedir?”
Risale-i Nur’da bu kavram için afat-ı semaviye1 veya musîbet-i semaviye2 ifadeleri kullanılıyor. Bu ifadelerde âfet ve musîbetlerde tasarrufun semavî olduğuna, söz ve yetkinin doğrudan doğruya Allah’a ait olduğuna vurgu vardır. Ki âfet fiilini tam tesbit eden ifadeler bunlardır.
Dolayısıyla âfet ve musîbetlerde tasarruf semavîdir, tabiatın değildir. Tabiat fail değil ki tasarruf sahibi olsun.
Tevhid inancımıza uygun olanı, “semavî âfet” sözcüğüdür. Birisinden tabiî âfet sözcüğünü duyduğumuzda ise, Allah’ın tabiat ile ilgili tasarrufu manasında algılamak doğru olanıdır.
Dipnotlar:
1- Şuâlar, s. 274; Kastamonu Lâhikası, s. 17, 98, 174, 200; Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 51.
2- Kastamonu Lâhikası, s. 79, 174; Sikke-i Tasdik-i Gaybî, s. 51.
Benzer konuda makaleler:
- İhlâsı kıran sebepler
- İhlâsı kıran cinayetler
- İhlâsı bilerek kırmak
- Nasaraların haçlarını kim kıracak?
- Tasarrufun devam etmesi ne demektir?
- Hazret-i İsa’nın din-i hakikisinin zuhurunun hikmetleri
- Asâ-yı Mûsâ üzerine
- İnsanlığın imtihanı: Haiti Depremi
- Müceddidlik kurumu üzerine
- Tasarrufun devam etmesi üzerine
- Tecdit kurumu ve Risâle-i Nur
- Ehl-i Beyt’in imamları kimlerdir?
- Allah kaldıramayacağı taşı yaratabilir mi?
- Risâle-i Nur’un makamı
- Tefekkürün faziletleri