Seyyiatımız nasıl kazadan sayılıyor?

Yakup Bey: “Mesnevi-i Nuriye’de geçen, ‘Seyyiatım da senin kazandandır. Eğer atan olmasaydı helak olurdum” der.” Cümlesini açıklar mısınız? Seyyiatımız nasıl kazadan oluyor?”

KADER, KAZA VE ÂTÂ

Veya sondan başa doğru ifade edelim: Âtâ, Allah’ın lütfu ve ihsanı; kaza hükmün icrası; kader ise verilen hükümdür.

Bu üç fiil de Allah’a aittir.

Kul sadece dua eder ve ister.

Allah ise kulunun duasına bu üç kanundan biriyle cevap verir.

Öncelikle, kulunun kaderini, kulunun müstakbel duası çerçevesinde takdir eder. Meselâ kâinatı halk etmesi, dünyayı ve ahireti kulunun huzur içinde yaşayacağı şekilde donatıp tanzim etmesi, ihtiyaç duyduğu her şeyi baştan yaratması, dünya fâni olmakla beraber ahireti bekaya mazhar kılması gösteriyor ki, kulunun gelecekte yapacağı umumi ve şiddetli duayı önceden bilip kabul etmiş ve bunun üzerine kâinatı halk etmiştir.1

Allah’ın, kulunun kaderini, kulunun müstakbel istek ve duasına göre takdir ve tanzim etmesi de atâsından ve lütfundandır.

Dolayısıyla kader, kulun istek ve ihtiyaçları çerçevesinde takdir edilir.

Kulunu yarattığı zaman ise, kulun kaderini kaza etmeğe, yani kaderde yazılan şeyleri uygulamaya başlar.

HASENATIMIZ ALLAH’IN İHSANIDIR

İşte bu aşamada Allah’ın rahmetiyle âtâ kanunu sürekli devreye girer ve kazayı deler. Ve neticede, kulun lehine olarak kader de delinmiş olur.

Yani Cenab-ı Allah:

1-Ya kaderi kaza eder. Yani kaderin hükmünü değiştirmez, kaderi uygular.

OKU:   Gafil nefis devekuşu gibidir

2-Ya da kaderden de, kazadan da geçer; kuluna ihsanını ve lütfunu artırır.

Meselâ kulun imanı, salih ameli ve duası başlı başına birer âtadır. Bunlar insanın kesbi gibi gözükse de, birer âtadırlar. Allah’ın salih ameli makbul kılması ve duayı kabul etmesi de birer âtadır. Allah’ın sa’yimizi meşkûr ve günahlarımızı mağfur kılması da âtadandır.

İşte Bediüzzaman diyor ki: “Bu hakikate vakıf olan arif, “Ya İlahi! Hasenatım senin âtandandır. Seyyiatım da senin kazandandır. Eğer âtan olmasaydı helâk olurdum” der.”2
Nitekim insanın hasenatta mülkiyeti yoktur. Hasenat Allah’ın emirlerindendir ve Allah’a aittir. Bu nedenle hasenatta insan fail değildir. Fail Allah’tır. Yapan Allah’tır. İnsan, “yalnız dua ile İman ile, şuur ile, rıza ile, onlara sahip olur.”3  İnsanın duası, imanı, şuuru, rızası ve işlediği hasenatın sevabının kendisine verilmesi sırf Allah’ın atasındandır.

Seyyiatta Fail İnsandır

Seyyiat ise, insanın kendi kesbidir. Seyyiatta insan faildir. Dolayısıyla insan seyyiatından sorumludur. Yani günahkâr olan insandır.

Terbiye Allah’ın atasındandır. İnsan terbiye edilmekten uzak durmak suretiyle insan nefsi terbiye edilmediğinde, nefis seyyiata meyleder, seyyiat işler ve günahkâr olur. Yani hüküm kaza edilmiş olur. Seyyiat işleyenin günahkâr olması, Allah’ın kanunudur. Ama bu günahkâr adam tövbe ederse, Allah onu affetmek suretiyle yine ata kanununu işletir.

YA KAZA, YA ÂTÂ

Netice itibariyle, insan bir kul olarak ya kazaya, ya ataya mazhar olur.

OKU:   Namaz derdini önemseyelim

Ya hakkındaki hüküm infaz edilir; ya da infazdan kaldırılmakla beraber, kendisine gözlerin görmediği, akılların ermediği, kalbin hayal etmediği nimetler, ihsanlar ve ikramlar edilir.

Seyyiat Allah’ın kazasından ise, hidayet Allah’ın atasındandır.

Allah hidayet etmediğinde kul doğru yolu bulamıyor.

Bir hadis-i kutside bu husus şöyle ifade ediliyor: “Ey kullarım! Hidayet verdiklerim dışında hepiniz dalalettesiniz. Öyleyse benden hidayet isteyin de sizi hidayet edeyim! Sizden kim bir hayırla karşılaşırsa Allah’a hamd etsin. Kim de hayırdan başka bir şey bulursa, kendinden başka kimseyi kınamasın, başına geleni kendinden bilsin.”4

İşte anlaşılmış oluyor ki, dalalette olmak bir kazadır. Fakat hidayeti istemek de, hidayete ermek de, hidayette kalmak da, mağfiret olunmak da, şefaate nail olmak da, Cennete girmek de Allah’ın atasındandır.

Dipnotlar:

1- Mektubat, s. 290; Sözler, s. 101
2- Mesnevî-i Nuriye, s. 175
3 -Sözler, s. 428
4 -Müslim, Birr 55, (2577); Tirmizî,  Kıyamet 49, (2497

Benzer konuda makaleler:

OKU:   Hayvanların hesabı

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir