Sevgi kimin hakkıdır?

Abdullah Bey: “Sevgili diyorlar… Sevgi kimin hakkıdır? Gerçek sevgili kimdir?”

Gerçeğini mi arıyoruz, sahtesini mi?

Gerçek Sevgilimiz biz farkında olsak da, olmasak da bizi seviyor ve bizi her gün nimet ve hayat hediyeleri ile kucaklıyor.

Kötü günümüzde bizi terk eden birisi değil. Hayatta da, ölümde de bizimle beraber.

Bizim O’nu sevdiğimizden çok daha fazla O bizi seviyor!

Biz O’nu unutsak da unutmasak da; bizi unutmuyor. Bir günde defalarca kalbimizi yokluyor, defalarca iç dünyamıza nazar ediyor, bizi bizden çok daha iyi biliyor ve çok daha iyi seviyor, kalbimize bizden daha yakındır ve biz, insanlık olarak hepimiz, istesek de istemesek de, hızla O’na doğru gidiyoruz!1

O bize şah damarımızdan daha yakındır.2

Yunus bu kavuşmayı Cennet’ten çok istiyor. Mevlânâ bu kavuşmaya şeb-i ârûz diyor.

Gerçek Sevgilimiz hiçbir zaman bize uzak olmadı, hiçbir zaman uzak olmayacak! Hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadı, hiçbir zaman bırakmayacak! Hiçbir zaman bizi terk etmedi, hiçbir zaman terk etmeyecek! Hiçbir zaman bize vefasızlık yapmadı, hiçbir zaman yapmayacak! Hiçbir zaman bizi nazarından düşürmedi, hiçbir zaman düşürmeyecek! Hiçbir zaman bizim kalbimizi reddetmedi, hiçbir zaman reddetmeyecek!

Hiçbir zaman bizi kapısından kovmadı, hiçbir zaman kapısından kovmayacak!

Gerçek Sevgili’yi bulmalı!

O bizi affediyor, bizi bağışlıyor, biz O’na bir adım yaklaştığımızda O bize koşarak geliyor, -Peygamber Efendimiz’in (asm) müjdesiyle- biz O’nun için bir damla gözyaşı döktüğümüzde O bize artık gam, keder ve hüzün yüzü göstermiyor3. Biz O’ndan korktuğumuzda O bizi bütün korktuklarımızdan emin kılıyor, biz O’nu istediğimizde O bütün endişelerimizi gideriyor, biz O’na yöneldiğimizde O kalbimizin gelecekle ilgili bütün endişelerini ve meraklarını sevgisiyle ümide çeviriyor, biz O’nu sevdiğimizde O bütün geleceğimizi saadet çiçekleriyle donatıyor.

Ne istersek isteyelim; veremeyeceği hiçbir şey yok! Lütuf O’nun, ikrâm O’nun, ihsan O’nun, merhamet O’nun, nimetler O’nun, güzellikler O’nun, bütün sevdiklerimiz O’nun, bütün çiçekler O’nun!

Çiçekler O’nun ikrâmı… Mutluluklar O’nun ihsanı… Sevgiler O’nun lütfu… Sevgililer O’nun hediyesi…

Ama insan şükürsüz, insan kadir kıymet bilmez, insan sağır davranıyor.

Oysa Gerçek Sevgili’yi buluverse insan asla üzülmeyecek, asla keder yüzü görmeyecek, endişe yüzü görmeyecek ve kâinâtın aşk ve sevgi ritmine ayak uyduracak, gerçek saadeti ve sonsuz mutluluğu yakalayacaktır!

Sonsuz sevgiye lâyık olan kimdir?

Her bir isminde binler ihsan defineleri bulunan, bütün sevdiklerimizi sonsuz ihsanlarıyla mutlu eden, binler iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağı olan, bin bir isminde bütün güzellik tabakaları gizli bulunan ve Celâl sahibi bir Güzel ve Kemâl sahibi bir Sevgili olarak Kendi Yüce Zâtını bize tanıtan Allah, sonsuz derece aşk ve muhabbete lâyıktır!

Bütün kâinât O’nun aşk ve muhabbetiyle mest olmuş ve kendinden geçmiştir!4

Öyleyse insan, Allah’ın hakkı olan sevgi duygusunu mahlûkâta dağıtmamalıdır.

Çünkü mahlûkât fânîdir.

Oysa o mahlûkâtın üzerinde birer sevgi tomurcuğu halinde gülümseyen nakışlar ve işlemeler Allah’ın bin bir isminin izlerini taşımaktadırlar.

Rahman isminin gülümseyişi

Yalnızca Rahmân ismine bir bakalım ki, Cennet bir cilvesi, ebedî saadet bir pırıltısı, dünyadaki bütün lezzetler, rızıklar, nimetler, sevgiler ve sevgililer sadece bir damlasıdır!5 Senin kendini, sevgilini ve bütün sevdiklerini yok olmaktan kurtaran ve hayat üstüne hayat bahşeden, mutluluklar üstüne mutluluklar veren Allah’ın Rahmân ve Rahîm isimleri elbette sonsuz derece sevilmeye ve aşka lâyıktırlar.6

Öyleyse Allah’ın dışındaki bütün sevgilileri muhakkak Allah için sevmeli, Allah için olmayan sevgileri derhal terk etmeliyiz.

Gerçek Sevgili bize hiç de uzak değildir!

O’nu ne kadar arıyoruz?

Bu gün bilmem ama; yarın ne kadar arayacağız? Hep O’nu arayacağız! Yalnız O’nu!

Dipnotlar:
1- Enfâl Sûresi: 24.
2- Kaf Sûresi: 16.
3- Câmiü’s-Sağîr, 4/1336.
4- Sözler, s. 571.
5- Sözler, s. 582.
6- Sözler, s. 584.