Şeairden olan emirler

Vezirköprü’den Mustafa Kalmaz: “11. Lem’a 6. Nükte son paragrafı örneklerle açıklar mısınız? Orada ‘şahsî farzlardan daha ehemmiyetli’ olduğu bildirilen sünnet nedir?”

Şeâir, İslâmiyet alâmeti olan emirlerdir. İslâm toplumunun ortak hukuku ve ortak ibadetidir. Yapan, İslâm toplumu adına yapar. Ve yaşayan, İslâm toplumunun mührünü gösterir. Tamamen terk edilmesiyle bütün İslâm toplumu sorumlu olur. Bu açıdan, şeâir, şahsî değildir; riya giremez. Hüküm bakımından nafile de olsa, sünnet de olsa, şahsî olmayıp İslâm toplumunu ilgilendirdiği ve İslâm toplumunun ortak malı ve ortak hukuku olduğu için şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir.1

Şeairden olan emirler, hüküm olarak nafile olanları da dâhil olmak üzere, ehemmiyetle yapılır. Meselâ ezan sünnettir, namazı cemaatle kılmak sünnettir; fakat her ikisi de şeairdendir ve her ikisi de şahsî farzlardan daha ehemmiyetlidir. Ezan okunmasa bile, vakit girdiğinde, tek başına da olsa, vakit namazı kılmak ise farzdır.

Ezan okunmayan ve cemaatle namaz kılınmayan bir memleket eğer Müslüman memleketi ise, Müslüman’ların burada ortak önceliği herkesin şahsî farzları olan vakit namazlarını kendi odacıklarında kılıvermeleri değil; ezanın okunmasının ve namazların cemaatle kılınmasının sağlanması olmalıdır. Çünkü ezan ve cemaat namazı, hüküm olarak sünnet olsa da, İslâm’ın o memleketteki imzası ve mührü olduğundan, kendi odacığında kıldığın şahsî farzdan daha ehemmiyetlidir. Şahsî farzı koruyan zırhtır ve güçtür. Bu zırh ve güç önemsenirse, ezan okunup farz namaz cemaatle kılınırsa, Peygamber Efendimizin (asm) de müjdesiyle, farz namazın sevabı yirmi yedi kat artmış oluyor.

Dipnot:

1- Lem’alar, s. 181