Sanal oyun

Diyarbakır’dan Mehmet Balpetek: “Bilgisayar üzerinden sanal oyun oynayanlar var. Oyuncular oyun kahramanından, kahramanın malzemelerine kadar her şeyi satın alıyorlar. Oyun, oynayıcıları bağımlı yapıyor. Oyuncu heyecandan başka bir şey kazanmıyor. Oyun kurucular trilyonlar kazanıyorlar. Oyundan çıkmak için kahramanı ve malzemelerini satmanız gerekiyor. Bu satış ve oyundan kazanılan para helâl midir?”


Aldatma, yalan, hile ve şiddet içermemek, kumar mantığı ile oynanmamak, zamanımızı beşte dörtten daha fazla meşgul etmemek (namazı kılmaya mânî olmamak, faydalı işlerimizi ertelemeye meydan vermemek), ahlâka ve edebe aykırı unsurlar taşımamak ve zihnî ve bedenî melekeleri geliştirici mahiyet taşımak şartıyla, oyunlar mubah sayılabilir.

Fakat bahsettiğiniz şekilde zaman öldüren, işinden gücünden alıkoyan ve bağımlılık yapan oyunlar hastalıktan başka bir şey değildir.

Oyun başında geçirilen zaman, kazanılan veya kaybedilen para, verilen gayret, sarf edilen himmet, ilgi, merak, heyecan, tüketilen ömür, bu esnada ertelenen ve gündemden düşen faydalı işler…

Hepsi insanı mesul eder.
Böyle oyunlarda kazanan yoktur. Kazanan da, kaybeden de kayıptadır.
Bediüzzaman’ın ifadesiyle, “ebedî dünyada kalacak gibi âfâkî mâlâyaniyatla iştigal etmek”1 akla da, dine de zarar verir.
Boş zamanların faydasız malâyanî işlerle öldürülmesini Peygamber Efendimiz (asm) tasvip etmemiştir.
İdeal olan, boş zamanlarımız için oyunlar yerine daha faydalı hobiler, kendimize ve insanlığa faydalı çalışmalar geliştirmektir.

Dipnotlar:
1- Şualar, s. 185,

OKU:   Alevilerin yemekleri yenilir mi?

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir