Online sistemde dersler

Hanım okuyucularımız: “Online sistemde ders yapmakta adap ve erkân nedir?”

Bir avuç hava ile gelen hizmet

Risale-i Nurlar yaklaşık yüz sene önce el yazmalarıyla yazılarak ve çoğaltılarak yayın hayatına başladı. Sonradan matbuat lisanı devreye girdi. İlk defa “matbuat âlemi ile tezahüre başlamak ve ders vermek zamanı geldiğini  haber veren de Üstad Hazretleri idi. Sesli ve görüntülü yayınlara ilk dikkat çeken yine Hazret-i Üstad idi. İman hakikatlerinin hava zerrecikleri marifetiyle bütün dünyaya neşredilmesi, Hazret-i Üstad’ın mefkûresinde mevcut idi.
Nitekim Üstadımız radyoyu bu çerçevede değerlendirmiştir. Radyo makineciğindeki bir avuç havanın her bir zerresinin, yüzlerce istasyondan yayın yapan yüzlerce sesleri kendi şivesiyle, kendi ses tonuyla, kendi özel söyleyiş biçimiyle hiç bozmadan binlerce kulağa işittirmesi, Nur Talebelerine mükemmel bir neşir imkânı sağlıyordu.

Öte yandan bu imkân bize Süleyman Aleyhisselâm’ın bir mu’cizesini anlamımızı da kolaylaştırıyordu. Malûm, Süleyman (as), uzak mesafeden sesleri, görüntüleri ve hatta madde naklini de gerçekleştirmiştir.

Kur’ân’ın bu işaretine binaen Bediüzzaman diyor ki: İnsan, lisan-ı istidadıyla Cenab-ı Hak’tan istese ve kavanin-i âdetine ve inayetine tevfik-i hareket etse; ona dünya, bir şehir hükmüne geçebilir.

Kur’ân manen, “Süleymanvari, rûy-i zemini etrafıyla görmeye ve anlamaya çalışınız.”, “Haydi göreyim sizi, vazife-i ubudiyetinizi unutmamak şartıyla öyle çalışınız ki, rûy-i zemini, her tarafı herbirinize görülen ve her köşesindeki sesleri size işittiren bir bahçeye çeviriniz.” diyerek, beşerin nazik san’atlarından olan celb-i suret ve savtların çok ilerisindeki nihayet hududunu şu âyet, remzen gösteriyor. Bu çok ileri hududunun, bu gün geldiğimiz noktada “internet” olduğunu söylemek mümkündür.

Yeni yayın sistemleri

Her şerden hayır çıkarmak şiarımızdır. Pandemi sürecinde online sistem ister istemez hizmet dünyamıza girdi. Risale-i Nur’un hakaikını sadece yüz yüze değil, dünyayı bir bahçeye çeviren sistemlerle global bir metraj içerisinde neşretme imkânı, üstelik pahalı olmayan tekniklerle önümüze geldi.

Adeta kucağımızda bulduk. Fakat elbette bunun da bir adabı, erkânı, bir kuralı, bir sistemi olmalıdır. Karar mercilerimizin hızla bu meseleleri gündemine alması kaçınılmazdır.

Biz, görebildiğimiz birkaç hususu burada dikkatlere sunalım:

1) Online hizmetler ve dersler için bir veya alanına göre birkaç yayın merkezi ihdas edilebilir. Ve yayınlar uygun bir koordinasyonla işbirliği içerisinde yapılabilir.

2) Her mahalli veya ili, kendi imkânlarıyla başbaşa bırakmak yerine, küresel çapta yayın konseptleri ihdas ederek, her mahallin veya ilin bu ortak katılımlı yayınlara iştirak etmeleri sağlanabilir. Böylece her mahallin birikimi, müktesebatı, zenginliği böyle iştiraklerle dünya çapında bir hizmete dönüşebilir. Her mahal hem katılımcı, hem izleyici bir konum kazanabilir.

3) Farklı zamanlarda ve süreli biçimde küçükleri, çocukları, gençleri, kadınları, hastaları ve farklı kategorilerde insanları muhatap alan yayınlar planlanabilir.

4) Her yayın konseptinin kendisine yeter bir bütçeye ihtiyaç duyacağı açıktır. Bu bütçe, başlangıçta gönüllülük esasıyla sağlansa da, daha sonra genel ahlâk çerçevesinde ilân ve reklâm gelirleri plânlanmalıdır.

5) Yayınlarda marka ciddiyeti önemlidir. Yeni Asya markası burada da korunmalı, yayınlarda kalite, özgünlük, müsbet çizgi, kucaklayıcılık ve şevk unsurları çerçevesinde iman hakikatlerinin en ücra köşelere ulaştırılması esas alınmalıdır.

6) Kadınların da online yayıncılık hizmetinde bulunmalarına destek verilmeli, gereken alt yapı ve diğer hususlarda güç birliğine gidilmelidir.

7) Yayınların mümkün olan diğer dünya dillerinde de yapılması imkânlar ölçüsünde teşvik edilmeli ve sağlanmalıdır.

8) Bu yeni hizmet sektörü, sistem içerisine alınmalı, sistem kitapçığımızda etrafı erbaasıyla yer almalıdır.

DUÂ

Allah’ım! Lütfunla omzumuza koyduğun ağır emaneti inayetinle kaldırma gücü ver! Taşıma gücü ver! Temsil gücü ver! Tebliğ gücü ver! Mahşerde yüzümüzü kara çıkarma! Âmin.