Ölüm acısı

Ümit Sezer: “Acaba insanın ölüm biçiminden yorumlar çıkarılabilir mi? Örneğin yatağında ölenle kazada ölen veya yüz üstü ölenle uyuyor gibi ölen arasında fark var mıdır? Ölünün yüz ifadesi acaba onun ahiretteki durumu veya zor ölümü ile ilgili mesaj verir mi?”

İnsanın ölüm biçiminden, ölünün hali ile ilgili sağlıklı yorumlar çıkarılmaz. Ölünün ölüm biçimi veya yüz ifadesi belki zor ölümü hakkında ip ucu verir, fakat ahiretteki durumu hakkında asla bilgi vermez. Ölüm hali başka, âhiret hayatı başkadır.

Ölüm esnasında duyulan ölüm acısı kişinin günahlarına kefaret olarak da gelebilir. Nasıl dünyadaki bir musibet kişinin günahlarına bedel gelebiliyorsa, ölüm esnasında karşılaşılan zorluk veya duyulan acı da kişinin günahlarına bedel gelebilir. Bu da af ve mağfireti getirir. Bu durumda zor ölümü rahmetle yorumlamak gerekir. Çünkü arkası rahmettir. Zor, ama sabırla geçen hayatın arkası rahmet olduğu gibi.

Nitekim Bediüzzaman Hazretleri bildiriyor ki, “yol esnasında ölüm, kabir gibi görünen meşakkatler netice itibariyle saadetlerdir. Çünkü nûrânî alemlere giden yol, kabirden geçer ve en büyük saadetler, büyük ve acı felaketlerin neticesidir.”1

Demek ölüm acısından değil, affedilmemekten ve bağışlanmamaktan korkmak gerekir. Cenâb-ı Allah hepimize güzel ölüm versin. Âmîn.

Dipnot:

1-Şuâlar, s. 650.