Namazda Takke

Manisa’dan Mehmet Ünveren: “Takkenin Yahudi uygulaması olduğu, dolayısıyla caiz olmadığı, takkesiz namazın daha makbul olduğu söyleniyor. Doğru mudur?”

 

Muhammed İbnu Rükane, babasından (ra) naklediyor: “Resulullah (asm) buyurdular ki: “Bizimle müşrikler arasındaki fark, kalansuveler üzerindeki sarıklardır.”1

Kalansuve, bu gün başı derince örten ince örgülüsüne takke dediğimiz, kalın ve başı daha derin örten mamüllere fes, külâh veya kimi yerde terlik denen, başı örten, üzerine sarık sarılabilen bir baş giysisidir.

İşin doğrusu, sünnet olan, kalansuve üzerine sarık sarmaktır. Peygamber Efendimiz’in (asm) namazda kalansuvesiz sarık kullandığı (sarığı doğrudan başa sardığı) görülmüş, ama sarıksız kalansuve kullandığı rivayet edilmemiştir.

Bununla beraber genellikle âlimler, sarık sarmanın zor veya mümkün olmadığı zaman ve durumlarda “başı örtme” prensibiyle bir giysinin –adı ne olursa olsun- sarık niyetiyle başa giyilmesi halinde sarığın yerini tutacağı kanaatindedirler. Bu kanaat yaygınlaşmıştır.

Elbette faziletli olan namazda mümkünse sarık sarmaktır. Fakat sarık imkânı yok ise, “mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır”2 hadisi fehvasınca başı örten bir nesne inşallah yeterli olur.

Diğer yandan Müslümanların takkesi derin, Yahudilerin kipası ise sığdır.

Dipnotlar:
1- Ebu Davud, Libas 24, (4078); Tirmizî, Libas 47, (1785).
2- Câmiü’s-Sağîr, 6:291, 292; Ramûzü’l-Ehâdis, s. 453; Kenzü’l-Ummâl, 3:419, hadîs no: 7236.