Müsbet hareket nedir, ne değildir?

Devlet diliyle müsbet hareket

Devlet yönetimi diliyle müsbet hareket, diplomatik ve siyasî çözüm imkânı varken güç ve silâh kullanmaktan, şiddet üretmekten ve öldürmekten kaçınmaktır.

Hasmın zalim de olsa, katil de olsa, barış kapıları tamamen kapanmadan, siyasî çözüm yolları tükenmeden, diplomasi bitmeden “ceza veriyorum” diye kabadayılık yapmak ve silâha sarılmak müsbet hareket değildir.

Bu, kötülüğe kötülükle cevap vermek olur ki şer’î değildir, meşrû değildir.

Şeriat bu yolu tasvip etmez.

Kaldı ki dünyanın hiçbir ülkesinde silâh ve bomba bir adalet ekipmanı değildir!

Dünyayı güç dengeleri yönetiyor!

Esasen dünyayı hak, hukuk ve adalet değil; güç dengeleri yönetiyor.

Kim güçlü ise onun borusu ötüyor. Adalet ona göre uygulanıyor. Hak ona göre tanımlanıyor. Hukuk ona göre şekil alıyor.

Böyle bir hukuk anlayışı olur mu?

Buna güçlü olanın öttürdüğü borular, çevirdiği numaralar denir!

Oysa hak ve adalet hâkim olmalı; güç ve kuvvet, hak ve adalete tabi olmalı!

Kur’ân bunu istiyor. Kur’ân kuvveti değil, hakkı ve adaleti tavsiye ediyor.1

Adalet, hak ve hukuk çizgisinde yürümek, müsbet harekettir.

Adaleti, hakkı ve hukuku kuvvete yama yapmak ve buna ses çıkarmamak ise, aslında dilsiz şeytanlığın ta kendisidir!

Normal zamanda değiliz!

Suriye meselesinde dünya ikili oynuyor!

Müslüman ülkelerin bütün meselelerinde ikili oynadığı gibi.

OKU:   Komşumuza karşı görevimiz var

Türkiye hükümeti de buna ses çıkarmıyor.

Bu gün Esad öldürüyorsa -ki maalesef öldürüyor-, muhaliflerini kışkırtıp silâhlandıran kim?

The New York Times yazdı: Türkiye üzerinden Suriyeli muhaliflere tonlarca silâh sevk ediliyor. Finansmanını Suudi Arabistan ve Katar sağlıyor. Organizeyi CIA yapıyor!
Bu haber doğru ise, normal zamanda değiliz!

Müslüman ülkeler, kendi içlerindeki fitne kazanının daha iyi kaynaması için gayr-i Müslim ülkelerin damına ve tuzağına düşüyorlar!

Para var; ama akıl yoksa başka ne beklenir?

Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız düşünme melekesini mi yitirdiler, yoksa akılları mı tutuldu?

Ne oldu da “Savaş! Savaş! Savaş!” demeye başladılar?

Kötülüğe kötülükle ceza vermek hangi kitapta yazıyor?

CIA’nın, Soros’un ve sair toplum mühendislerinin kitabında yazabilir ancak!

Kur’ân’da, İncil’de, Tevrat’ta, Zebur’da yazmıyor!

Son iki üç yıldan beri Arap Baharı pompası iyi işe yaradı nitekim!

Silâh tüccarları iyi silâh sattı! Soros’un plânları iyi isabet kaydetti! Güçlü devletler dişlerini iyi gıcırdattı ve Müslüman ülkelerin minnetini ve temennasını iyi aldı!

Katil ülkeleri durdurmak için

Halkına zulmeden ve öldüren ülkeler için, istenirse, iki yüzlü olunmazsa ve samimî olunursa barışçı çok çözümler üretmek mümkündür.

Meselâ diplomasi sonuna kadar denenmeli, barış konferansları yapılmalı (Suriye konulu 2. Cenevre Konferansı neden yapılamadı?), çözüm turlarına devam edilmeli, tarafların bir araya gelerek problemlerini müzakere ettiği ortamlar için ev sahipliği yapılmalı.

OKU:   Kur’an kadına vurmak hakkında ne diyor?

Olmadı mı: Zulme ve öldürmeye devam eden ülkeler için müeyyideler konabilir, BM öncülüğünde bu ülke ile her türlü anlaşmalar, sözleşmeler, ticaret, alış veriş askıya alınabilir, boykot uygulanabilir, katil ülke dünya nezdinde yalnız bırakılabilir. Öldürdüğü kişi başına, yardım vakıfları lehine para cezası verilebilir.

İstenirse silâhsız ve ölümsüz daha pek çok çözüm bulmak mümkündür.

O bölgeye (aslında dünyaya) acilen barışçı projeler lâzım!

Böyle katil ülkeleri durdurmak için bir uluslar arası yasası var mıdır dünyanın?

Yoktur! Buna BM öncülük edebilir.

İşte bunlar devletlerin ve toplumların gösterecekleri müsbet hareketlerdir!

Tek çözüm, öldüren ülkeye ölüm yağdırmak değildir. Bu bir bataklıktır!

Güçlü ülkelerin jandarmalığında, güçsüz ülkelerin itaati, finansmanı ve yataklık etmesiyle ortaya çıkan çözüm, çözüm değildir!

Adam öldürüyor, katil! Sen de öldürüyorsan, o zaman sen de katilsin!

Ondan ne farkın var?

Dipnot:
1- Bediüzzaman, Sözler, s. 122.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir