Mehdi ve Deccal hakkında

Mehdi ve Deccal birer şahıs mı, yoksa şahs–ı manevî mi?

Risâle–i Nur’un konuyla ilgili bahislerinde, bunların birer şahıs olduğu gerçeği kabul edilmekle birlikte, icraatlarının ise, fikir ve cereyan şeklinde, yani bir şahs–ı manevî tarzında olacağı mükerreren ifade ediliyor.

Meselâ, farz–ı muhal olarak bugün hangi bir dinsiz zâlim, yahut hangi bir din âlimi öldürülse, din söner, yahut da dinsizlik silinir, biter?

Mümkün değil. Bin kişi de öldürseniz, dâvâlar bitmez; hatta artarak, şiddetlenerek devam eder.

Eskiden durum farklıydı. Meselâ, Firavun gark olduğunda sisteminin hükmetme kuvveti de bittiydi; kezâ, Nemrut geberdiğinde rejimi de son bulduydu.

Şimdi ise, bambaşka bir durum söz konusu. Rejimler, sistemler, fikirler, telâkkiler, mânevî olarak beşeriyet âlemine yayılıyor, yahut istilâ ediyor.

29. Mektup’tan bu mânâya uygun bir cümle aktararak geçelim: “Hazret–i Mehdînin cemiyet–i nuraniyesi, Süfyan komitesinin tahribatçı rejim–i bid’akârânesini tamir edecek, Sünnet–i Seniyyeyi ihyâ edecek.”