Matematik ve geometri hangi isme dayanıyor?

Sümeyye Hanım: “Kâinatta ölçüsüz bir şey var mıdır? Geometri hangi isme dayanıyor”

HER ŞEYDE BİR ÖLÇÜ VARDIR   

Varlıkları eşsiz bir plân ve ölçü içinde yaratan Cenab-ı Hak, Mukaddir’dir. Her şey için bir program takdir ediyor, bir miktar tespit ediyor, bir kader tayin ediyor, bir ölçü tertip ediyor, eşsiz bir tasarım ortaya koyuyor; tayin edilen bu ölçü, tasarım ve mukadderat üzerine varlıkları yaratıyor. Allah canlılar için takdir ettiği ölçü, plân, tasarım ve programları tohumlarında ve çekirdeklerinde muhafaza ediyor.

Cenab-ı Hak her şeyin varlığına ve meydana gelişine hükmeder ve yaratır. Yarattıklarına doğuştan hedefler tayin eder, her şeyi doğuştan verdiği hedeflerine doğru yönlendirir.

Peygamber Efendimiz (asm)’in bildirdiği1 Mukaddir ismi Kur’ân’da fiil sîgası halinde gelmiştir. Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “O her şeyi takdir etti ve yol gösterdi.”2 Bir başka ayette; “Gece ve gündüzü Allah takdir eder.”3 Buyurulmakta, bir diğer ayette ise, “Ay için de bir takım yörüngeler takdir ettik.”4 Buyurulmaktadır.

Her ilmin hakîkatının bir İlâhî isme dayandığını ve ancak bir ilâhî isme dayanan ilimlerin gerçek ilim olduğunu beyan eden Bediüzzaman, aksi takdirde her bilginin tabiatçı felsefe gibi hurafelerden ibaret kalacağını ve sapkın fikirlere yol açacağını bildiriyor. Bedîüzzaman, ölçmeyi, biçmeyi, hesaplamayı, plânlamayı, varlıkların ölçümlerini ve uzay hesaplarını konu alan Hendese, Geometri ve Matematik ilimlerinin Mukaddir ismine dayandığını kaydediyor.5

“KAF-NÛN” TEZGÂHI  

Her bir tohum, her bir çekirdek “kaf-nûn” tezgâhından, yani “Kün!” emrinden çıkmış latif bir sandukçadır. Her tohuma kaderle resmi çizilen birer fihristecik emanet edilmiştir. Kudret o kaderin hendesesine göre zerreleri görevlendirip o tohumcuklar üstünde koca kudret mu’cizesi olan hayatı bina ediyor.

Demek, ağacın başına gelecek bütün hadiseler, çekirdeğinde yazılı hükmündedir. Bir başka ifadeyle, her şeyin bir muntazam miktar içinde ortaya çıkması, açık ve net olarak kaderi göstermektedir. Nitekim hangi canlıya bakılsa gayet hikmetli ve sanatlı bir kalıptan çıkmış gibi bir miktar ve bir şekil içinde meydana geldiği göze çarpacaktır ki, kaderden gelen ölçülü ilmî kalıplar ile o suretlerin ve şekillerin tanzim edildiği, kudret-i İlâhiye tarafından da o kalıplara uygun olarak elbiseler biçildiği anlaşılacaktır.6

Bedîüzzaman, varlıklar üzerinde hâkim olan ilim ve hikmetin, tanzim, tasvir ve teşkil fiillerini de gösterdiğini, her mahlûkun her özelliği ile, her biçimiyle, her şekliyle Allah’ın esmasından olan Musavvir ve Mukaddir isimlerini bildirdiğini belirtir.7

ÖLÇÜDE DÜRÜST OLMALIYIZ  

İlahî kudrete göre hayat kadar rızık da ehemmiyetlidir. Kudret çıkarmakta, kader ise elindeki programa göre giydirmektedir.8 Büyüğünden küçüğüne bütün varlıklar mukadderat çemberinin kuşattığı alan içindedir. Mukaddir olan Allah’ın büyük cirimlere ve varlıklara eşsiz şekiller vererek yaratması, küçük varlıkları halden hale çevirmesine mâni değildir.9

Kâinatı eşsiz ve hassas bir ölçü içinde yaratan Cenab-ı Allah, bizlere de ölçüyü ve tartıyı eksiksiz kullanmamızı, hileli ölçmekten uzak durmamızı emrediyor: “Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu. Ölçüde haddi aşmayın. Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.”10 Ayetleri bize doğru ve dürüst ölçmemizi, hesaplarda hile yapmamamızı emrediyor.

İslamiyet baştanbaşa bir ölçüler ve tutarlılıklar dinidir. İslam’ın emirlerini dinleyen, Kur’ân’a uyan ve sünnete riayet eden dünyada da, ahirette de her türlü gam ve kederden, sıkıntı ve zarardan kurtulur.

Dipnotlar:
1- A.Z.Gümüşhânevî, M.Ahzâb,
2- A’lâ Sûresi, 87/3
3- Müzemmil Sûresi, 73/20
4 -Yâsîn Sûresi, 36/39
5- Sözler, s. 238, 573
6 -Sözler, s. 432
7- Sözler, s. 575
8- Mektûbât, s. 460
9- Mesnevî-i Nûriye, s. 205
10 -Rahman Suresi, 7,8,9.