Leyle-i Regaipte duâsı olanlara tebrikler

Allah’ın bir veya birden ziyade rahmeti gün geçmiyor ki bizi kuşatıyor olmasın. Bu böyle biz Allah’a kavuşuncaya kadar devam edecek. Rahmet dolu mübarek günler ve geceler yoğun biçimde evlerimize, sofralarımıza, gönüllerimize misafir olmaya başladılar.

Binler elhamdülillah! Bu gece üç ayların hem ilk gecesi, hem de ilk Cuma gecesi: Yani Regaib Kandili. İşte arınmak isteyenlere, dileğini Allah’a arz etmek isteyenlere güzel bir fırsat! Bu gece ve bu günden sonra, üç ay boyunca ehl-i sema ehl-i dünya için daha çok duâ edecek, daha çok istiğfar edecek, daha çok tazarru ve niyazda bulunacak, daha çok cenneti isteyecek ve daha çok cehennemden insanlar adına Allah’a sığınacak.

Kur’ân buyuruyor ki: “Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunan melekler Rablerini hamd ederek tespih ederler, O’na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: “Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O hâlde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru.” 1

Böyle bir fırsat değerlendirilmez mi? Böyle bir uhrevî Pazar görmezden gelinir mi? Böyle bir ticaret ve bereket mevsimi boş geçirilir mi?

Regâib, Arapça’da “re-ğa-be” kökünden gelmektedir “re-ğa-be”, kelime olarak, bir şeyi çok istemek, çok arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için ısrarla çaba sarf etmek, çok rağbet etmek demektir.

Recep ayının ilk Cuma gecesine Regaib diyenler, meleklerden başkası değildir. Esasen her Cuma gecesi Allah katında kıymetlidir ve faziletlidir. Recep ayının ilk gecesi de olunca, üst üste gelen iki büyük kıymet ve fazilet bu geceye ayrı bir manevî değer katmaktadır. Allah bu gecede mü’minlere bol ve çeşitli ihsan ve ikramlarda bulunur, kullarına ne isterlerse verir, duâlarını kabul eder, günahlarını bağışlar, günahkârlara mağfiret eder. Bu açıdan bu geceyi elimizden geldiğince ibadetle, namaz kılarak, varsa kaza namazlarımızdan bir miktar kılarak, Kur’ân okuyarak, Risâle okuyarak, cevşen, tahmidiye gibi kuvvetli duâ metinlerini okuyarak geçirmek geceden payımıza düşen rahmeti, feyzi ve bereketi inşallah arttıracaktır.

Ziraatte bir ekme mevsimi vardır. O mevsimde toprak canlı gibidir. Bağrına düşen tohumu ana kucağı gibi sarar ve ona hayat nükteleri fısıldar. Su canlıdır, güneş canlıdır. Böyle ziraat mevsimlerinde ekilen tohumlar çabucak çıtlar, filiz verir ve bereketle meyveye durur.

İşte üç aylar rahmetin coştuğu ekim aylarıdır. Recep, Şaban ve Ramazan aylarında eken bazen bire bin, bazen bire otuz bin katıyla hasılat alır, meyvedar olur.

Bediüzzaman diyor ki: “Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâban-ı Muazzamda üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar.” 2

Böyle zengin gün ve gecelerin biri işte bu gecedir. Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Receb ayının ilk Cuma gecesini (Regaip gecesini) ihya edene Allah kabir azabı vermez ve duâlarını kabul eder”

Hz. Hüseyin (ra) anlatıyor: “Kâbe’yi tavaf ederken, yanık sesiyle Allah’tan af isteyen bir adamın sesini işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi. Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi ona, “Sen kimsin, ne haldesin?” dedim. O dedi ki: “Adım Menazil. Ben gençliğimde çok günah işledim. Babam nasihat edince babama karşı geldim ve onu dövmeye kalktım. Babam da bana bedduâ etti. Sağ tarafım felç oldu. Bana “Baba bedduâsına uğramış kişi” dediler. Babamdan özür diledim. Merhametine sığındım. Babam beni bağışladı. Benim için Allah’tan bağışlanma dilemek üzere bir Recep ayında Kâbe’yi tavaf etmek için deve ile Kâbe’ye gelirken devesi ürktü. Babam deveden düşüp öldü. Ben felç kaldım. Şimdi kimsem kalmadı. Çaresizim.”

Hazret-i Hüseyin (ra) der ki: “Durumu babama söyledim. Bir Recep ayı idi. Babam (Hazret-i Ali) Recep ayı hürmetine o gence duâ etti. Allah da ona şifa verdi de, felç olan ayağı iyileşti.

Sözümüzü, Bediüzzaman’ın Receb-i Şerif ve Leyle-i Regaib tebriği ile bitirelim: “Aziz, sıddık kardeşlerim! Evvelâ: Receb-i Şerifinizi ve yarınki Leyle-i Regaibinizi ruh-u canımızla tebrik ederiz.” 3

Bu vesileyle, başta İslâm dünyasının olmak üzere bütün okuyucularımızın Leyle-i Regaib’ini tebrik eder, feyizlere, bereketlere, İlâhi lütuflara ve hayırlara vesile olmasını niyaz ederim.

DUÂ
Ey Feyyaz-ı Halim! Bizi Leyle-i Regaibe ve Receb-i Şerife ulaştırdığın gibi, Ramazan-ı mübareğe de ulaştır! Affına da ulaştır! Mağfiretine de ulaştır! Merhametine de ulaştır! Rızana da ulaştır! Peygamberimizin (Aleyhissalatü Vesselâmın) Şefaatine de ulaştır! Cennetine de ulaştır! Bizi cehenneminden koru! Âmin!

Dipnotlar:
1- Mü’min Sûresi: 7.
2- Şuâlar, s. 424.
3- Şuâlar, s. 425.