Kur´ân´ın dili

İzmir/Tire’den isimsiz okuyucumuz: “Kur’ân Arapça değil; Rab’ça’dır” diyenler var; bu söz doğru mudur?”

Kur’ân’ın lisân olarak “Arapça” olduğuna itiraz etmekte gerçeklik payı olabilir mi? Bir dili tahkir etmek ne kadar câhillikse, tahkir edenleri muhatap almak da bir o kadar bahtsızlıktır. Hiçbir dilin hakâret görmeye değer günahı yoktur ve olamaz. Her dil, mensubu bulunduğu toplumun binlerce yıllık birikimlerini ve kazanımlarını içinde saklayan bir iksirdir. Ve her dil, insanların anlaşmalarını sağlayan saygıdeğer bir araçtır.

Her kavmi, her lisânı, her rengi ve her cinsi yaratan elbet Rabb-i Rahîm’dir. Kur’ân, dillerimizin ve renklerimizin farklı olmasını Allah’ın varlığının âyetleri olarak takdim eder. (1) Öyleyse, dil düşmanlığı yapmak niye? Dil düşmanlığı yapanlara cevap yetiştirmek istercesine Arapça’yı yok saymak niye? Allah dileseydi Kur’ân’ı bir diğer dünyâ lisânı üzerine nâzil buyururdu. Esas olan, Allah’ın insanı muhatap alması ve kitap indirmesi değil midir? Ve esas olan, Allah’ın indirdiği kitabı, indirdiği dilin kriter, şekil ve kalıpları içinde kabul etmek ve baş tâcı yapmak değil midir? Gerisi boş laftır!

Maksadını bir miktar aştığı görülen bu beyan, Rabb-i Rahîm’in Kur’ân’ı Arapça indirdiğini anlatmak için söylenmiş olmalıdır.

Dipnot:

1- Rûm Sûresi, 30/22;