İtikâf günlerine girdik

Yaşar Kılınç: “Külliyemizde son on günün tek gecelerinde Kadir Gecesi’ni bekleme kararı aldık. Nelere dikkat edelim? 2- Suriyeliler teravih namazlarını sekiz rekât kılıp çıkıyorlar. Bu doğru bir hareket mi? İnsanların namaz şevkine zarar veriyor?”

 

EŞİKTE İTİKÂF NİYETİNİ UNUTMAYALIM

Bu gün itibariyle Ramazan ayının son on gününe girdik.

Bu on gün içinde, hazır bir sünnet sevabını, yani itikâf sünneti sevabını kaçırmamak için yapacağımız şey şudur:

Bu günlerde ister vakit namazı kılmak için bir camiye girelim, ister bir mescite girelim, ister iman ve Kur’ân dersi tezekkür ettiğimiz, içinde cemaatle vakit namazı kılınan Allah için vakfedilmiş bir mabed hükmünde bulunan külliyemize girelim…

Dış kapının eşiğinden adımımızı atarken dilimizde şu niyet olmalı: “Niyet ettim Allah rızası için şu vaktin namazını kılıncaya kadar/ veya bir ders süresi kadar/veya bir gece/ veya bir gün/ veya şu kadar süre itikâf yapmaya.”

İtikâfa niyet ederken süre belirlemeyi de unutmayalım. Bu sürenin en çoğu on gündür. En azı da “sübhanallah” diyecek kadar bir andır. Eğer on günlük niyet edersek veya niyet ettiğimiz süre Cuma namazına rastlıyorsa, niyet ettiğimiz mekânda Cuma namazının kılınır olması şarttır.

Kadınlar evlerinin bir odasında itikâfa girebilirler.

Ramazan’ın son on günü içerisinde itikâfın Sünnet-i Müekkede olmasının hikmeti, Kadir Gecesi’ni aramak ve ihya etmektir. Çünkü Kur’ân’ın beyan buyurduğu gibi, bin aydan daha hayırlı1 olması hasebiyle Kadir Gecesi, gecelerin en faziletlisidir. İtikâfın bu geceye rastlamasının feyiz ve sevabı hesapsızdır.

Dolayısıyla tek gecelerde Kadir Gecesi’ni aramanız gayet isabetlidir.

Teravih namazına gelince… Suriyeliler sekiz rekât kılıyorlarsa biz yirmi rekât kılıyoruz ve bizim örfümüzde bu yerleşmiştir. Zaten on günlük bir misafirdir. Bunun rekât sayısını tartışıp namazı incitmeye gerek var mı?

Rabbim sizi ve bütün okuyucularımızı Kadir Gecesi’ne ulaştırsın. Âmin.

İTİKÂFIN ŞART VE RÜKÜNLERİ

İtikâfın şart ve rükünleri şunlardır:

1- Niyet yapılmalıdır.

2- Gündüzü oruçlu olmalıdır.

3- İtikâf bir mescitte veya mescit hükmünde bir mabette yapılmalıdır.

4- İtikâfa niyet eden Müslüman olmalı ve dinî emirler hususunda mükellef bulunmalıdır.

İTİKÂFIN EN KISA SÜRESİ

Hanefîlerden İmam Ebû Yusuf’a ve Malikîlere göre itikâfın en az süresi “bir gün”dür. İmam Muhammed ile Hanbelîlere göre itikâfın en az süresi, kişiye bağlı olarak “bir andır”. Şafiîlere göre ise itikâfın en az süresi “Sübhânallah” diyebilecek kadar bir zamandan biraz fazla olmalıdır.

Demek oluyor ki bir Müslüman, Ramazan’ın son on günü içerisinde bir mescide vakit namazı kılmak için girerken aynı zamanda “vakit namazı kılma süresince” itikâfa niyet etse, namazı kılıp camiden çıkarken bu sünneti ihya etmiş olarak çıkar.

Ramazanın son on günü içinde, istenilen vakitlerde itikâf yapılabilir. Meselâ yalnız gündüzlerde veya bu günlerin belli vakitlerinde itikâfta bulunmaya niyet etmek sahihtir. Bu durumda niyet edilen süre bitince, itikâftan çıkılmış olur.

Meselâ hanımlar evlerinin bir odasında itikâf yapmaya niyet ederlerken süresini de belirtirlerse, süre bitip odadan çıktıklarında itikâf yapmış olarak çıkmış olurlar. Artık normal işlerine dönebilirler.

Ramazan itikâfının en uzun süresi ise, Ramazan’ın sonuna denk getirmek suretiyle on gündür.

Aralıksız on gün süreyle itikâfta bulunmaya niyet eden birisi şunlara dikkat eder:

1- Bu süre içinde itikâf yaptığı mescitten çıkmaz. Yalnız abdest almak, tuvalete girmek veya ölüm gibi zarurî bir ihtiyacı için çıkar ve hemen geri döner.

2- İtikâf süresince hanımına yaklaşmaz.

GÜNÜN DUÂSI

Ey merhameti sonsuz olan! Ey rahmeti nihayetsiz olan! Ey bağışlamasına sınır olmayan! Ey sınırsız iyilikleri için sonsuz minnet ettiğim Allah’ım! Kusurlarımı affet! Günahlarıma mağfiret buyur! Seyyiatımı bağışla! Hatalarımı ört! Ayıplarımı setreyle! Âmin.

Dipnot:
1- Kadir Sûresi, 97/3.