Üstad Bedîüzzaman Hazretleri’ne göre, insanlık âleminde Hazret-i Âdem’den (as) beri iki büyük cereyan, iki fikir zinciri her tarafta ve her insanlık tabakasında dal budak salıp gelmiştir. Bunlar:
1- Nübüvvet, Peygamberlik silsilesi,
2- Felsefe silsilesi.
Bu iki silsile ne zaman birleşmiş ise, yani felsefe dine tâbi ve dâhil olmuş ise, yani felsefe düşünce disiplininin temeline vahyin getirdiği hakikatleri almış ise, insanlık âlemi parlak günler yaşamış ve yükselmiştir. İşte bu felsefe, İslâm ile barışık olan felsefedir.
Fakat ne zaman din ile felsefe ayrı gitmişlerse, bütün hayır, nur ve aydınlık din tarafında; bütün şer, dalâlet, yanılgı ve isabetsiz fikirler felsefe tarafında toplanmıştır.
Netice itibariyle, felsefenin insanlığa fayda getirecek düşünceler üretmesi için, tahrif olmamış vahyi elinde bulunduran tek din olan İslâmiyet’i düşünce disiplininin temeline alması gerekli ve zorunludur.1
Dipnotlar:
1- Sözler, s. 497
Benzer konuda makaleler:
- İslâm ile barışık olan felsefe hangisidir?
- Felsefenin insanlığa faydası
- Akıl, kalp ve felsefe
- Felsefe üzerine
- Akıl ve kalbî hastalıklar
- Aklî ve kalbî hastalıklar
- Mutlak doğrular toplamının adı: Şeriat
- Doğru hükümler toplamının adı: Şeriat
- Şeriatın âdâbı hakkında
- Şeriat âdâbı üzerine
- Bir dine inanmak alışkanlık mıdır?
- Tebliğ Ehline Düşen
- Kabir taşı yazıları
- Sahabe günah işler mi?
- Güneş batıdan doğunca…