Îsâr hasletinin azamî derecesi

İstanbul’dan Âdem Tekle: “Hazret-i Ebû Bekir’in ‘Bedenimi o kadar büyüt ki, Cehennem’de kimseye yer kalmasın’ sözünün kaynağı nedir? Bu sözü Allah’ın adaleti ile ve rahmeti ile nasıl bağdaştırabiliriz?”

Bazı hakikatleri vurgulamak amacıyla kinayeli olarak söylenmiş kimi sözler vardır ki, her yönüyle hikmet aranmaz. İstisnaları vardır. İstikameti vardır. Vermek istediği mesajları vardır ve bunları anlamakla yetinilir. Öyleyse sözün vurgu yaptığı hedefi kavramaya çalışalım: Amelî hüküm ihtivâ etmeyen, İslâm’ın inanç estetiği ile ters düşmeyen ve ümmet nezdinde umumî kabul görmüş sözleri, vurgu yaptığı hedef çerçevesinde kavramak yeterli olur.
Bu sözü, Bediüzzaman Hazretleri Emirdağ Lâhikası’nda şu şekilde naklediyor: “Mü’minler Cehenneme gitmemek için Allah’tan isterim, benim vücudum Cehennemde büyüsün ki, onların yerine azap çeksin.” 5 Bu sözde Cennetle müjdelenmiş Hazret-i Ebû Bekir’in (ra) mü’minler lehine derin bir şefkat hissi duyduğunu, bütün mü’minlerin bağışlanmasını temennî ettiğini, îsâr hasletini azamî derecede kullanarak ahirete de şamil kıldığını ve mü’minleri sadece Cennete lâyık gördüğünü vurguladığını anlıyoruz. Bu sözü başka sıfatlarla tartmamalı. Buna benzer bir sözü Bediüzzaman da söylemiştir. Demiştir ki: “Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistan olur.” 6
Keza Bediüzzaman, “İman ile Cehennemden birkaç adamın kurtulmaları için Cehenneme girmeyi kabul ederim” 7 diyerek, mü’minleri cennete lâyık görmek sûretiyle îsâr hasletinin azamî derecesini gösteriyor.

OKU:   Rahmeti hak etmek

DUA
Ey Hâmi-i Rahîm! Bağışlanmayan günahtan, affedilmeyen kusurdan, setredilmeyen ayıptan, mağfiret edilmeyen isyandan, tokat getiren şükürsüzlükten, gazabına uğrayan amelden, azabına götüren tuğyandan, ateşe dokunan ihanetten sana sığınırım! Âmîn!

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir