Hazreti Adem ve Irklar

İzmir’den Cavit Mehmedoğlu: “Hazret-i Âdem’den (as) sonra başka bir soydan da insan yaratıldı mı? Yaratılmadıysa zenci ırkları nereden geliyor? Sonuçta Hazret-i Âdem (as) beyazsa onun soyundan zenci gelmesi imkânsız gibi bir şey. Cenâb-ı Hak elbette her şeye kâdir ama, bunun bir izahı var mı?”

Kur’ân insanlığın atası olarak Hazret-i Âdem’in (as) yaratıldığını bildirir. Hazret-i Âdem’in (as) renginin beyaz mı, sarı mı, siyah mı olduğu konusunda ise Kur’ân’da her hangi bir ayrıntıya rastlamayız. Kur’ân ana ilke olarak “insanlık” kavramı üzerinde durur ve insanın yeryüzünde halîfe olarak var edildiğini bildirir. Kur’ân’ın bildirmediği bir konu bizce dinin konusu değil; gücü yettiği oranda ilimlerin konusudur.

Bilindiği gibi, ırsî özellikler ve farklılıklar nesiller arasında DNA molekülleri ile aktarılmaktadır. Nasıl bir genetik yapı içinde insan oğlu beyaz ırka, sarı ırka ve zenci ırka ayrıldı? DNA içinde nasıl bir şifrelemedir ki, insanların renk bakımından farklı karakterlere ayrılmasına neden oldu? Bu ve buna benzer sorular dinin alanına değil, biyoloji ve antropoloji gibi insanın genetik yapısını inceleyen bilim dallarının alanına girer.

Esas olan şudur: Beyaz da, siyah da, sarı da, kızıl derili de insandır. Aralarında zekâ seviyesi, kişilik yapısı, temel karakterler ve insanî duygular açısından “renkten” başka hiçbir farklılık yoktur. Ancak temel duygu ve karakterlerde farklı olmayan insan, hususî özelliklerde ve özel karakterlerde alabildiğine farklı yaratılmıştır. Zaten antropolojinin “homo sapiens” diye tanımladığı insan türü, çok tipli ve çok ırklı bir varlıktır. İnsan türünün farklı ırklardan, tiplerden ve kavimlerden oluşu bunu gösterir. İnsan oğlunun kromozomlarının kromonema ipliklerinde dizili olan kromatin tanelerinde bulunan genlerden bir tanesinin farklı şifre almasıyla, yani “bir tek gen” farkıyla insanların ırklara, tiplere ve cinslere ayrılmasını günümüzde insan bilimleri izah edebiliyorlar.

OKU:   Allah Hazret-i îsâ’yı katına yükseltmiştir

Kur’ân bu ırk, renk, kavim ve millet farklılığının hikmetini şöyle bildirir: “Ey insanlar! Doğrusu Biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışasınız diye sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki, Allah yanında en değerli olanınız, Ondan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.”

Kur’ân tebliğinde ırkları ayırmamış, hepsini bir muhatap kabul etmiştir. Olumsuz mânâda ırk anlayışını bin dört yüz yıl önce temelinden yıkan Allah Resûlü (asm) vedâ hutbesinde: “Ey İnsanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, Ondan en çok korkanınızdır. Arabın Arap olmayana takvâdan başka üstünlüğü yoktur” buyurmak sûretiyle zihinlerde de bir inkılâp meydana getirmiş, beyaz olsun, sarı olsun, siyah olsun, kırmızı olsun bütün insan ırklarını “îmân” etmesi şartıyla kardeş îlan etmiştir.

Demek, Allah beyazdan siyah yarattığı gibi, siyahtan da beyaz yaratmıştır.

Benzer konuda makaleler:

OKU:   Cinlerden peygamber gelmiş midir?

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir