Harama nazar etmek nisyan verir!

Serkan Bey: “Yaz mevsimi yaklaşırken, her yer günah dolu. Biliyoruz ki, harama nazar nisyan veriyor. Yolda, sokakta yüzlerce haram ise, gayr-i ihtiyârî nazarımıza çarpıyor. Bu günahlar derslerimize ve sınavlarımıza tokat olarak yansır mı? Bunun önüne geçmek için neler yapmalıyız?”

Dehşetli bir asırda yaşıyoruz. Günahlardan ve haramlardan yana alabildiğine mücrim, alabildiğine talihsiz, alabildiğine saldırgan bir asır. Eski zamanda günah işlemek isteyen, bizzat cüz’î iradesiyle meyleder ve işlerdi. Bu zamanda ise yüzlerce günah yolda, sokakta ve hattâ evimizin içinde, tâ başköşede, çoğu zaman-–san’at gibi, edebiyat gibi, haber gibi—mâsûm bir kılıf içinde kalbimize ve îmânımıza hücum ediyor. Günahların her çeşidinin böylesine meşrû görüldüğü, böylesine teşvik gördüğü, böylesine umûmîleştiği ve böylesine kılıf değiştirdiği bir zaman dilimini tarih belki de yaşamamıştır. Geçmiş Peygamberlerin (as) döneminde Allah’ın gayretine dokunan ve İlâhî gazapla neticelenen günah ve isyanların tamamını günümüzde müşâhede etmek bizi titretiyor. Ama bu bir vâkıa!

Şüphesiz, âhir zamanda yaşıyoruz; haramlarla iç içeyiz; haramlara karşı siperde bulunmayı ve takvâyı esas almayı muhakkak öğrenmeli ve başarmalıyız.

Peygamber Efendimiz’in (asm) şu eşsiz müjdelerini kalbimizin en müstesnâ köşesinden çıkarmayalım:

* Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Üç kişi vardır ki, insanlar mahşerde hesap verirlerken onlar Allah’ın Arşının gölgesinde sohbet ederler. Bunlar: 1- Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasından etkilenmeyen kişi. 2- Kendisine helâl olmayan şeye elini uzatmayan kişi. 3- Allah’ın bakılmasını haram kıldığı şeye bakmayan kişi.” 1

OKU:   Sigara içenler günaha giriyor mu?

* Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Şu altı şeyi kabul edin; ben de Cennete girmenize vesîle olmayı kabul edeyim: 1- Konuştuğunuz zaman yalan söylemeyin. 2- Söz verdiğiniz zaman sözünüzde durun. 3- Size güvenildiğinde hıyanet etmeyin. 4- Harama karşı gözünüzü yumun. 5- Harama el uzatmayınız. 6- İffetinizi koruyunuz.” 2

* Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Üç kişi vardır ki, gözleri, Kıyâmet Günü Cehennem ateşi görmez: Bunlar: 1- Allah korkusundan ağlayan göz. 2- Allah yolunda nöbet tutan göz. 3- Allah’ın haram kıldığı şeylere bakmaktan sakınan göz.” 3

* Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Şu üç göz hariç her göz Kıyâmet günü ağlayacaktır: Bu gözler: 1- Allah’ın haram kıldığı şeylere bakmaktan çekinen göz. 2- Allah yolunda uykusuz kalan göz. 3- Allah korkusundan bir sinek başı kadar da olsa yaş akıtan göz.” 4

* Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Benden sonra büyük şehirler fethedeceksiniz. Çarşılarında oturup sohbet edeceksiniz. Bu gerçekleştiği günlerde selâmı alınız. Gözlerinizi haramdan koruyunuz. Gözü görmeyenlere yol gösteriniz. Zulme uğrayanlara yardım ediniz.” 5

Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifâdesiyle, günahlardan ve haramlardan sakınmak takvâdır; emir dâiresinde hareket etmekse amel-i sâlihtir. Böyle günahların ve haramların hücum ettiği bir zamanda az bir amel-i sâlih çok hükmündedir. Esâsen, takvâ içinde de bir nev’î amel-i sâlih vardır. “Çünkü bir haramın terki vaciptir; bir vacibi işlemek, çok sünnetlere mukabil sevabı var.” 6

OKU:   Günahlar nasıl yanar?

Üstad Bedîüzzaman’ın ifadesiyle, böyle binlerce günahın hücuma geçtiği zamanlarda, az bir amel ile, yalnızca sakınmakla, sadece haramdan uzak durmayı kast etmek ve nazarı haramdan çevirmekle, meselâ; Yûsuf Aleyhisselâmın ifâdesiyle “maâzallâh!”, yani “Günah işlemekten Allah’a sığınırım” demekle 7-–ki, cezbeden günah Yûsuf Aleyhisselâma da hücum etmişti ve Yûsuf Aleyhisselâm yalnızca Allah’a sığınarak kurtulmuştu—binlerce günah ve haramdan yüz çevirmek, binlerce “vacip” işlemekle eş değer, Allah katında makbule şâyân görülmektedir. Sadece niyetle, takvâ namıyla ve günahtan kaçınmak kastıyla harama bakmamak ve uzak durmak, menfî ibadet anlamında ehemmiyetli bir “Sâlih Amel” hüviyetindedir. Ve bu zamanda hücum eden yüzer günaha karşı “takvâ ile” ve sakınma niyetiyle hareket etmekle, yüzer amel-i salih işlenmiş olmaktadır. Bu büyük feyiz ve rahmet musluğundan mânevî olarak istifade etmek, doğrusu milyonlarca günahı terk etmeye değer!

Harama bakmanın, kalbinizde rahatsızlık meydana getirmesi Allah’ın hoşnutluk haline işarettir. Bunun için Allah’a şükretmeli ve bizi haramlardan koruması için duâ etmeliyiz. Yalnız burada bu sakınmanın gâyesini sırf “derslerdeki ve sınavlardaki başarı” gibi bir amaca bağlamak doğru olmaz. Çünkü haramdan kaçınmak bir nev’î ibâdet olduğundan; bu da diğer ibâdetler gibi Allah’ın rızâsı için olmalıdır, faydalarını da âhirette görmeyi ummalı ve talep etmelidir. 8 Dünyada gelebilecek bir şefkat tokadını önlemeyi “gâye” edinmemelidir. Allah rızâsı için günahlardan ve haramlardan sakınmalı; derslerden ve sınavlardan başarı kazanmak içinse, kavlî duâ ile birlikte muhakkak fiilî duâyı eksiksiz yapmaya çalışmalıyız.

OKU:   Heykel satmak caiz mi?

Dipnotlar:
1- Camiü’s-Sağîr, 3/888;
2- Camiü’s-Sağîr, 2/832;
3- Camiü’s-Sağîr, 2/878;
4- Camiü’s-Sağîr,  4/1336;
5- Camiü’s-Sağîr, 4/1406;
6- Kastamonu Lâhikası, s.110;
7- Yûsuf Sûresi, 12/23;
8- Lem’alar, S.136.

Benzer konuda makaleler:

image_pdfimage_print

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir