Hacca gitmek

İstanbul-Beykoz’dan Yusuf Güz: “‘Kim kendisini Beytullah’a ulaştıracak kadar azık ve bineğe, yol vasıtasına sahip olduğu halde haccetmemişse onun Yahudi veya Hıristiyan olarak ölmesi arasında fark yoktur’ hadisini nasıl anlamalıyız. Haccın farz olduğunu bildiği halde imkânı olup da gitmeyen kişi küfür üzere mi ölür?”

 

Hac kendisine farz olduğu halde, yani hacca gidecek imkân bulduğu halde hacca gitmeyen kimse günahkâr olur. Bu kişi ölürse zimmetinde hac ibadeti olduğu halde Allah’ın huzuruna çıkar. Bu hadis-i şerif bu kimsenin Yahudi veya Hıristiyan ya da kâfir olduğunu söylemiyor. Ancak Yahudi veya Hıristiyanın da zengin olduklarında haccetmediklerini, zengin olup haccetmeyen Müslüman’ın da netice itibariyle Yahudi’ye veya Hıristiyan’a benzediğini ifade ediyor. Bu hadiste terhip vardır. Yani korkutmak suretiyle haccetmenin önemini anlatma söz konusudur.

Diğer yandan Yahudi veya Hıristiyan birçok konuda kendi kitaplarının sözünden çıkmışlar, emirlerini dinlememişlerdir. Haccetmek Kur’ân’ın emridir. Nitekim Kur’ân, “Oraya yol bulabilen insana, Allah için Kâbe’yi haccetmesi gerekir”1 âyetiyle oraya yol bulabilenler için haccı emrediyor. Binaenaleyh yol ve imkân bulduğu halde haccetmeyen kimse, kitabının emrini dinlememiş olur. Kitabının emrini dinlememekte ise Yahudi’ye veya Hıristiyan’a benzemiş olur.

İşte Peygamber Efendimiz (asm): “Kim kendisini Beytullahi’l haram’a ulaştıracak kadar azık ve bineğe sahip olduğu halde haccetmemişse onun Yahudi veya Hıristiyan olarak ölmesi arasında fark yoktur” 2 hadisiyle bu hakikati ifade buyurmuştur.

Dipnotlar:

1- Âl-i İmrân, 97; Tirmizî, Hacc 3, (812):

2- Tirmizi, Hacc, 3 (812).